starbucks'a gitmeyle dostoyevski okumanın ne gibi bağlantısı varsa? ki dostoyevski den birçok kitabı lisedeyken okumuştum. kurulan ilginç bir bağlantı...
iki sefer gittim, ikisinde de yanımdaki kişilerin isteği üzerine gittim, hesap da ödetmediler, bir sürü kahve saydılar, anlamadım, yanımdaki ne içerse aynısından içtim, iki seferinde de white mocha ya denk geldim.
bir kere garson gelip sana kahveni vermiyor, sen gidip alıyorsun, nasıl bir elitliktir bu çözemedim eğer ortada bir "elit" olma durumu varsa? kocaman bardakta kahve içmek ise hiç hoş görünmüyor. bir de fiyatlar çok yüksek değil de değil. 8-9 liraya kocaman bardakta kahve içiliyor...fincandaki kahve o fiyat zaten.
fiyatlar yüksek değil derken kıyaslama yaptım sadece. yoksa elit kesim bu parayı verip kahve içerken asgari ücretli adam günün yarısında bu ücrete çalışıyor maalesef.
gitmem diye ön yargım yok, ama kendi isteğimle gitmem. sırf kocaman bardakta midemi ağrıtana kadar kahve içmek zorunda kalmamak için...
Hayatımda bir kere ankara'da önceden oraya gidip oturmuş bir arkadaşla buluşmak için gitim. Kısa bir süre sonra koşarak çıktım.
Oturup da etrafımdakileri inceleme fırsatı bulduğumda şunu farkettim; eline o meşhur bardakta kahvesini alan kişi birden serçe parmağını kaldırıp entelleşirken aynı kişiler kahve bittikten sonra ikinciyi almaya gittiklerinde halk pazarından o kalabalıkta domates almaya çalışan teyzelere dönüşüveriyorlar bir anda.
hayatı boyunca çayı 1 liradan daha pahalı satan yerlere girmemiş insan olarak görüp artırdığım başlıktır. helal olsundur o insana. bir kahveye 10 tl mi verilir amk ? 10 liraya burada 2 öğün karın doyuyor. çok ciddiyim. o kapitalist düzene para yedirmeyin lan.
Tercihi bu yönde olan insandır. Zira bunlardan birisi benim. Genel olarak starbucks'a giden insana önyargılı olmamdan kaynaklanıyor. Sosyal medyada gördüğüm abuk subuk bardak üstüne isim yazma ve bunu havalı olduğunu sanarak paylaşmaları bende bu önyargıyı oluşturdu sanırım. Ayrıca çok daha güzel kahve içilebilecek yerlerin olduğu kanısındayım.