aralarında olmaktan gurur duyduğum insanlardır. çok küçük yaşlarımdan beri çağırıyorlar özellikle gel namaz kılalım sohbetler edelim bahanesi ile ancak yemedim yemem de bu saatten sonra.. her seferinde nazikçe "camide / evde kılıyoruz" veya " kuran dan başka öğretebileceğiniz bir şey yok onu da okuyoruz zaten" şeklinde geri çevirdik arkadaşlar ile beraber..
özellikle lise zamanlarımızda bu malum feto nun dersanelerine ve diğer meşhur tarikata çekmek için bin bir türlü hile denediler hatta maddi destek bile veriyorlardı ancak 15-17 yaş arasında bile düşmedik o tuzaklara çok şükür.. o yüzden bizim o yaşta düşmediğimiz tuzaklara koskoca türkiye cumhuriyeti devletini yönetenlerin düşmüş olmasına kaba etlerimiz ile bile gülüyoruz ağzımız yetmiyor çünkü her kandırıldık denildiğinde..
Tarikat denince akla sadece feto gelmesinden ötürü, insanların tarikatı siyasi bi parti sanmasindan kaynaklı olumsuz algidir. Tarikata bulaşmamış insan yok denecek kadar azdır muhafazakar çevrede. Ama bu tarikatların devlete sızma adam kayırma kul hakkı yediği anlamina gelmesin. Eğer feto tarzında bildiğiniz tarikat varsa gidin şikayet edin.
lisede etüt bahanesiyle bizi başka bi yerdeki yurda götürüp yurttan çıkışları yasaklamışlardı. bi cuma namazında ortalıkta kimse yokken çıkıp sigara almam ve akşamında kameralara yansıyan görüntülerim sonucu gece yarısı yurttan atmıştı sözde rehber hocası. ondan sonrada hiç alakam olmadı ibineler ile.
benim bu. biraz da aileden kaynaklanıyor. babam da annem de ne bi kuran kursuna göndermeye zorladılar ne ben istemedikçe din öğrettiler. bu kulağa kötü gibi geliyor ama elimin altında pek çok imkan vardı. ve ben okumayı çok severim. ne öğrendiysem kendi kendime öğrendim. hatta bir ara arapça okumayı bile sökmüştüm az biraz eğitim kitabından. yaz tatilinde, evde, kendi kendime. ailemin müdahalesiz oluşu ne işe yaradı? "ben bunu okuyorum ama anlamıyorum ki." dememe yaradı. sonra önceden vay be ne mübarek insan dediğim, kuran okunurken dayanamayıp ağlayan insanların da anlamadığını fark ettim. e neden ağlıyor o zaman bunlar?
sonra fark ettim ki kafir dedikleri müslüman olmayan pek çok insan aslında gayet iyi insanlar. en basitinden güzel şeyler yazan, öğütleyen bir sürü yazar var kitabını okuduğum. kötü insan oturur kitabında onları yazar mı? ama bazı din sapıkları bu insanların öldürülmesini caiz buluyor. müslüman değil diye. şimdi yanlış biliyorsun demeyin. açıkça diyorlar kafirler dine girmiyorsa öldürün, dinden çıkanı öldürün diye. kuranda yazılan yanlış yorumlanmış olsa bile hoca dediğiniz adamlar söylüyor bunu.
sonra fark ettim ki daha küçücükken namaz kılmıyorum diye bana burun kıvıran amcaları teyzeleri hiç sevmiyorum ben. çünkü sürekli aynı şeyi yapmak da hoşuma gitmiyor. bunlar kişisel düşünceler. namazda ya da kuran da huzur bulanlara özenirim hala. keşke ben de bulabilseydim. bulamadım. ama hala gece yatarken dua ederim. ezberlediğim sureleri okurum. ama islamın imanın şartını değerlendirince müslüman değilim.
lisede şehir dışına çıkınca dersane aracılığıyla ulaşmak istediler. ders çalışacakmışız önce sonra ayşe fatma öğretmen sohbet yapacakmış. maklube yiyecekmişiz. biz yatılıyız ya. en azından gelip yemek yiyecekmişiz. pek çok arkadaşım da yemeği yer sohbete kalmazdı zaten. ben hiç gitmedim. bir kere bile. istemedim. pişman değilim. bu son olaylar olmasaydı da pişman olmazdım gitmediğime.
erkek kadın, hiç fark etmez kafasına takkeyi örtüyü takıp "allah üzerine ateşler yağdırsın." "o yaptığını kafirler yapar" diyen elinde tespih sokaktan geçen kızların g.tünü kesen herkesin allah belasını versin. kızına okumana gerek yok diyen annelerin, milletin beynini yıkayan o hoca(!) ların öğretmenlern(!) hepsinin..