hayatı baştan sona yanlış anladığını fark etmek

entry9 galeri0
    ?.
  1. küçük ve çok feci bir şeydir.

    paralel evrende kaplumbağanın ters dönmesine denk gelir.
    4 ...
  2. ?.
  3. --spoiler--
    '... sefil düşünceler ve küçüklükler arasında kaybolup, hayattaki büyük sırrı çözemedik, soru da cevapsız ve acımasız kalakaldı: nasıl yaşadın, neden öyle yaşadın, neyi yapabilecekken yapmadın, başka bir yol, başka bir anlam arıyordun, yanlış zilleri, yanlış kapıları çaldın, yanlış yollara saptın, yanlış insanları sevdin, yanlış yataklarda uyudun, yanlış evlerde yaşadın...''
    --spoiler--

    kızıla boyalı saçlar
    3 ...
  4. 1.
  5. hayatı bir kez daha yaşayabilme şansın olmadığını farketmektir.hepimiz sanki birşeyler içimize sinmiyorda bir dahaki sefere daha iyi olacak mantığıyla hareket ederiz.oysaki yaşamak bir kere ve en yalın şekliyle ne istediğini ve hissettiğini bilerek nefes almaktır.
    1 ...
  6. 2.
  7. doğruyu yaptığına inanırsın yıllar boyu. farklı olmanın aslında marjinal bir gerçeklik olduğuna popülerizmin aslında kölecilik olduğunu bilirsin ve uymazsın onun saçma kurallarına.

    kısaca bohem bir hayat gibidir bu. yakınındaki arkadaşların farkeder sendeki bu değişikliği önce. "sana bişiler oldu lan" veya "ben eski x'i özledim" derler. sana hala saçma gelir.
    onların popülerizmin kölesi olduğuna inanır zaman zaman soğursun. aslında götü kalkmışlıktır bu bi nev'i. veya kendini bi bok sanmadır. tabii bu sırada onu idrak edemezsin...

    ama günün birinde seninde normal bir insan olduğunu ve oyunu kurallarına göre oymana gerektiği gerçeği çıkar karşına. ilk başka daha önce idrak edemediğin şey gün gibi çarpar yüzüne... artık idrak etmişsindir ama bun kendine yedirememişindir. "ama benim prensiplerim..." ile başlayan cümleler kurarsın kafanı gece yastığına her koyduğunda. her sabah kalktığında "siz mi büyüksünüz ben mi ulan" diye gaz bir şekilde kalkar gece tıpış tıpış yatağına yatar Allah'ına dua edersin.

    evet artık bünye bunu kabullenmeye başlamıştır sadece uyum sürecini sağlamaya çalışmaktadır...

    zordur bu namuzsuz oyun... insanı alır ve derin bir yalnızlığa koyar. öyledir ki ben nerde yanlış yaptım derken çevrenizde zamanında burun kıvırdığınız dostların veya sevgilinizde olmaz. fakat şimdi onlara muhtaçsınızdır. onların popülerizminden çok dostluğuna muhtaçsınızdır...
    1 ...
  8. 3.
  9. entellektüelin entelektüel, dökümanın doküman diye yazıldığını öğrendiğim andır.
    2 ...
  10. 4.
  11. yapman gerekenler yaşınla birlikte omzuna binerken, aslında içinde olmayı istemediğin tüm misyonların ve aslında yapmaktan keyif duymadığın onca işin varken buralardan çekip gidememek hayatı yanlış anladığını yüzüne öylesine vuruyor ki, hayatın kaç parmağı olduğunu alnındaki kırışıklıklardan anlıyorsun. saçındaki beyazları sayarken aslında hayatta kaç yıl ileri gittiğini görerek, o genç görünümünün altında yorulan benliğini arıyorsun.

    hayatında karar verebilme aşamasında, bir uçurtma kadar özgürsün; ne istediğin yere uçabiliyorsun ne istediğin zaman yere inebiliyorsun.

    ve hayat aslında, sana biçilen role uygun bir oyun sergilemek haline dönüşüyor.

    okumak, askere gitmek, iş bulmak, evlenmek, ev almak, çocuk yapmak ve büyütmek...
    0 ...
  12. 5.
  13. hayat devam ettiği sürece zararın neresinden dönersem kardır felsefesi ile ucundan kıl payı dönülebilecek, yanlış anlamanın da doğru yolu bulmak için bir başlangıç olacağı durumdur. * *
    2 ...
  14. 6.
  15. farkettiği anda sendeleyip silahına sarıldı,
    mamafih, geç kalmıştı...

    (bkz: you are dead)
    (bkz: welcome to heaven)
    0 ...
  16. 7.
  17. hiç anlamamış olmaya yeğlenen durum.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük