hayatın bize öğrettikleridir.
ne kadar ince düşünürsen incinmeye o kadar açık olduğun, buna rağmen zamanın da her türlü yarayı sarabilecek kuvvette olduğu...
(bkz: hayattaki en büyük lüksümüzün zaman olması)
Tanım:10 yaşında hayata atılmış, ergenliği yaşamaya fırsatı olmamış bir yazardan önemsiz bir aforizmanın geleceği başlık.
hayat bana güvenmemeyi öğretti sözlük, ne koşulda olursa olsun hiç kimseye güvenmemeyi. Hani derler ya babana bile güvenme, hayat beynime nakşettirdi bunu sözlük.Hayat senin için hayatını değiştirebilecek insanlara dahi siktir çekmeyi onları önemsememeyi nihilist olmayı öğretti sözlük. Hayat ömrümde gün doldurmayı öğretti ve daha neler öğretmedi ki sözlük.
Hayat bana her şiir de kendini bulmayı, bu sebeple efkarlanmayı, ben merkeziyetçiliği öğretti. Bilmem ki sözlük hayat bana özel olduğumu öğretti ve daha ilerde bu öğrettiği şeyin yalan olduğunu gösterdi ve öğretti. Eşsiz kar tanesi olmadığımı ve olamayacağımı öğretti. Hayat bana dünyada mahşeri bir düzen içinde yaşadığımı öğretti.
Hayat bana bir insanın başka herhangi bir insanı asla kendisi kadar önemseyemeyeceğini yahut sevemeyeceğini öğretti ki sözlük bu içlerinden en acı vereniydi.
Hayat bana maske takmam gerektiğini öğretti ve eğer bu maskeyi çıkarırsam zarar göreceğimi öğretti. Hayat bana kendi boyadığım maskemle insanlara bakmayı öğretti. hayat bana yalancı olduğumu gösterdi ve bu yüzden hayat bana hiç bir zaman dürüst olamayacağımı öğretti. Hayat bana kötü olmayı öğretti sözlük.
Hayat bana whocares tarzı yaşamayı dayattı sözlük, hayat.. ve hayat bana...
Laf-ü güzaf. **
deneyimlerin getirisi olan yaşanmışlıkların acı tatlı izlerinin bir bünyede açtığı düşünce fırtınası diyelim.
hayat bana bunu öğretti sözlük;
hayat bana ne öğretti?
yanılmayı öğretti, her yanılgıda keşkelerim birikti.
yalanın kuyruklusuda olurmuş meğer, kabul ettirdi.
insanların aslında koca bir hiç olduğunu ama bu hiçliklerin arasında benimde bir insan olduğumu unutmamam gerektiğini öğretti.
şaşırdım bazen, olamaz olmamalı dedim.
yakışmıyor bu insana yakışmamalı dedim ama;
kendi düşüncemle ters düşmemi, kısacası tükürdüğümü yalamayı öğretti.
cesaretimi kaybetmemi sağladı. cesur değilim artık yeni bir insan tanımak istemiyorum.
midem bulandı çok...
hamile kadınlar gibi aş eriyorum doğru insanlara ama doğru insan nerede?
diye sormamam gerektiğini yine hayat öğretti!
evet sözlük kısacası şu sıralar anlamsızım.
hayat bana anlamsızlığıma anlam katmayı öğretebilecek mi?
daha yolun basindayim ve deneyimli de degilim ama bazi seyleri farkettim:
- inandigim ve istedigim sürece herseyi basarabilecegimi
- üzülmenin ne kadar sacma oldugunu
- yasamanin ne kadar güzel oldugunu
- mutlulugun dayanilmaz hafifligini
- imkansiz seylerin olmadigini
- sevmenin ve sevilmenin güzelligini
- ...
ben değişmezsem hayatımın ve ona dahil olacakların da değişmeyip farklı bedenlerde aynı tip insanlar olacağı.
yeni hayatımda eski tip insanlar istemiyorum. o halde düşüncelerimin farkında olmalı, inançlarımı, yeminlerimi gözden geçirmeliyim.
yağmur sonrası toprak kokan temiz hayatım, seni seviyorum.
değişim gösterdiğiniz sürece, etrafınızdaki insanlardan eksilme ve ilavelerin olduğu. yani yeni sizi anlayamayan ve uyumlanamayan tanıdıkların, dost dediklerin, arkadaş dediğin gruplardan eksilmelerin olduğu.
ve bu canınızı acıtmıyor. bilakis boşuna taşıdığın insandan kurtulmuş oluyorsun ve fark ediyorsun onun sana hiçbir katkısının olmadığını, senden götürdüğünü.
değişim, yaprakların yenisinin çıkması için dökülmesi demek. yeni dalların çıkması için fazlalıkların budanması demek.
insanlar çok gariptir. daha düne kadar size kötüleyip aşağıladığı bir insanı bugün öve öve bitiremeyebilir, kendisine yapılmış olanları değil de yapılmamış olanları düşünürler..
hayatta asıl olan, bu hayata bağlanmayı sağlayan şey sevmekmiş sevilmek değil. bu hayatta sevdiğin insan varsa yaşamayı istersin. taraftarı olduğumuz takımlara bu kadar canı gönülden bağlanmamızın sebebi de bu olabilir hayatla bir bağımız olsun diye. bir şeyleri sevip bağlanmazsam hayat çok boş geliyor be sözlük.
not : bu entry tüm sevdiklerime, fenerbahçeme, anneme, babama, dostlarıma, kardeşime gelsin.
not 2: formatı zikmesek bari.
not 3: sözlükten selamda çaktık bir televizyon kaldı kısmetse.
ya veli ol ya deli. ikisini de olamıyorsan sadece alem de delikanlı kalmamış demesinler diye yaşa. eski yunanlılar ölçülü yaşamdan bahseder, kapitalizm daha fazla isteden, komunizm kendinin kölesi olmanı. ya bunların dediklerini yap yada savaş.oturmuş burda ahkam kesiyor sikik diyebilirsin demek ki sen ne savaşmışsın nede sistemin istediğini yapmışsın. yıkıl karşımdan sefil.