Her davete icabet etmeyeceksin, herkesle muhatap olmayacaksın, vasat arzuların peşinden ya da geçici heveslerin peşinden gidip vizyonunu düşürmeyeceksin, kalite düzeyini kendin belirleyip şahısları bilhassa buna göre seçeceksin; belki yalnız kalacaksın lakin kendin olacaksın.
aynı dilde konuştuğumuz değil de, aynı dilde sustuğumuz insanlar bizim gerçek dostlarımızdır, aslında. eğer gönül birlikteliği yoksa, gönüller anlaşmıyorsa, ağızdan çıkanlar çoğu zaman lafügüzaftan, malayaniden, kuru gürültüden öteye geçememektedir, çünkü.
Anlayamadığın bir duruma adım atacak ya da bu durumun içindeysen anlamaya çabalayacaksın ve anlamıyorsan uzak duracaksın çünkü açık, seçik olmayan ve anlamaya el vermeyen , yani örtük olan her şey zararlı olabilir. insan kandırılabilir, anlamadığı halde eylemde bulunarak kötüyü kendine çekebilir. Bu yüzden anlamadığın, açık bulduğun her şeyi sor ve sorgula eğer bir şeyde küçücük dahi çelişki bulur ya da rahatsız olursan uzaklaş.
Bunu ilke edinmeyen arkadaşı, sevgilisi, ailesi ve ortağı tarafından aldatılır. Hatta öldürülebilir, taciz edilebilir, mal varlığını kaybedebilir. Çünkü anlamama manipüleye ve faydalanmaya açık bir durumdur. Bu yüzden insan sorularının üzerine gitmeli. Cevap alamıyor veya yetersiz görüyorsa hiçbir şeyle ortaklık kurmamalı. Anlamadığından uzaklaşmalıdır.
hayatta en iyi dostum dediğin kişiye bile asla güvenme sırrını verme.
dertlerini içinde yaşarsın olabildiğince dışa yansıtmazsın mutlu gözükür ama içten içe ağlarsın.geceleri düşünerek az uykuyla geçirirsin düşünmek istemezsin ama elinde değildir.
Ana avrat dümdüz gideceksin.
En azından üç dil.
Çünkü sen ne tarih ne coğrafya,
Ne şu ne busun.
Oğlum Mernuş;
Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun .
insan bir zamanlar asla dayanamam dediklerine teker teker dayanıyor.Değişim,dönüşüm;hiç bitmiyor.Hiçbir şey sabit ve sonsuz değil,kişinin sahip olduğu kişilik özellikleri bile.insan zaman içerisinde kendine bile yabancılaşabiliyor;çok tuhaf ama insan kendini özleyebiliyor.insan zamanla olgunluğu öğreniyor,kıyaslama yapmamayı,saçma sapan rekabetlere girmemeyi kendine öğretiyor.Bir de insanları değiştirmeye çalışmak çok boşa;onu da her an daha iyi anlıyorum.Değişim değişmeyen tek şey ama insanları siz değiştiremezsiniz,onlar isterlerse kendileri değişir.Ya olduğu gibi kabul edeceksiniz ya da,"Biz farklı ruhlarız,"deyip kendi yoluna gideceksin.Bence burada ikinci seçenek doğru olan çünkü hayatında hangi konumda olursa olsun,bir insanı değiştirmek istiyorsan aslında onun öz benliğinden çoktan vazgeçmiş oluyorsun.Amz söylemek kadar kolay değil.ikincisi için henüz yeterli cesaretim yok ama birincisini de kendime kabul ettiremiyorum.Bakalım;zaman.Hayat.Yaşam.Hep öğretiyor bir şeyler;günü gelir,onu da öğretir.