Romantik şarkılar eşliğinde içkini yudumlarken , kendini ve hayatı deli gibi sorgulamaya başladığın anda suratına okkalı bir tokat yemişsin hissini uyandıran , birdenbire ortaya çıkan gerçekliktir.
hayat zaten salt zevk almak icin verilmis bir hediye degildir ki esasen. fakat hayatin icindeki tum gerceklik ozunde guzeldir. bir cok sey ziddi ile beraber yaratilmistir belki de hersey, fakat dark matter gibi bazen hayatin icinde aslinda var olan fakat isik vasitasi ile goremedigimiz guzel seyler vardir, onlari gormek icin gozle degil, kalple bakmak gereklidir. hayat cok onemli bir sermayedir. bu sermaye ise ne dun ne yarin aksine bugundur, 24 tane altin misali verilen 24 saattir ve sonraki 24 altinin gelip gelmeyecegi ise sir gibi saklidir, o zaman akilli adam 24 altini alir kumara mumara dagitmaz, gereken yolda kullanir, iyi yolda kullanir, oyle bir yolda kullanir ki o 24 altin ona sonsuz guzel bir sermaye olan ebedi hayati kazandirsin, ama aptal odur ki 24 altinin hepsini 1 tanesini bile kenara ayirmadan sarf eder ve iflas eder, sonrasinda da sonsuz bir elem ve sikintinin icine o sonsuzluk gelmeden bu sonlu yerde coktan kendini hapseder...
Kendini mutlu etmesini bilmeyen bir insanı yıllarca mutlu etmeye çalıştığınız halde hiçbir ilerleme kaydedememeniz, bu süre içerisinde küçük küçük parçalar halinde hayata dair tüm zevklerinizi de bu kişinin mutsuzlugunda yok olduğunu anlamaktir.