sağlam bir işiniz, sizi seven bir eşiniz olmamasından sebeptir.
sağlıklı olduğunuza elbette şükretmeniz gerektiğini her daim bilirsiniz ancak etrafınızdaki mutlu insanları gördükçe de "neden ben de onlar gibi değilim" diye sorarsınız.
kısır bir döngüdür.
eğer okuyorsanız sabah ya da akşam okula gidersiniz sonra eve dönersiniz; çalışıyorsanız sabah tüm robotik hareketlerle uyanırsınız. her sabah yaptığınız şeyleri tekrar tekrar yaparsınız. akşama kadar ne yapıyorsanız yaparsınız sonra yine ev. yine yalnızlık. yine mutsuzluk.
en çok fazla mesainin sebep olduğu eylemdir. Uyku ile geçer. Pazartesi tekrar başlar, cuma tekrar sona erer ve bu döngü ölene veya işsiz olana kadar devam eder.
hayatta en sevdiğiniz insanın başka birisiyle sizin rakı içtiğiniz yerde mum ışıklı masada yemekler yiyip içmesinden kaynaklanabilen hadisedir.. çoktan ellerin olmuştur.. lanet olsun..
uçlarda yaşayan insanların sürekli şikayet ettiği durumdur. aşırı zenginsen zaten her şeyi sonuna kadar yaşamışsındır, hayatı tüketmişsindir, harcayacak paran yoksa da neylersin ki bu dünyayı. her şeyin azı kadar çoğu zarar deyip, elimizdekilerle yetinelim de hayattan zevk almaya bakalım.
boş olan her an
amacını hayallerini ideallerini kaybettiğin an
hayatın monotonlaştığı an
istediğin birçok şeyin sen ne yaparsan yap gerçkleşmediği an hayattan zevk alamazsın..
hayata yeni bir kavram kazandırmakla mümkün olabilecek durumdur.
nedir bu kavram ?
zevk alınamayan ''şey''i değiştirmektir.yani hayatın kendisini.çevrende girebilceğin hertürlü ortama girmek, yeni bir kızla tanışmaya çalışmak, imkanlar dahilinde kurslara gitmektir.bu yeni atılımlar yeni hayalleri o da beraberinde yeni heyacanları getirir.
işin sonunda veya devam ederken zevklerini maksimal seviye çıkartıp çıkartmamakta kişinin kendi şansına kalmıştır.
milyonlarca değişkeni olan bir dünyada pasif kalarak hayatın zevksizliğinden bahsetmek insan doğasına aykırıdır.
hayatın ağaçtan düşen yaprak gibi savurmasıdır insanı. nereye gitsen, ne yapsan da olmaz artık. hayatın seni besleyen o damarını kaybetmişsindir yaprak misali savrulur durursun.
hayatla bağımız neydi sahi. ne bağlar ki bizi bu hayata. herkesin dünyada eşsiz olan bir hayat anlayışı vardır zaten. herkes farklı pencerelerden bakarlar, baktığımız yerlerden hep bir farklı manzara görürüz. işte o manzaran neyse hayat odur senin için.
****
şimdi şöyle bir hayatta zevk nedir bakalım ona;
hayattan zevk almayı aslında mutluluk ve huzur olarak değerlendirebiliriz. bedeni tatminlerin yanında ruhun doyurulmasıdır huzur. içindeki huzursuzluk varsa ne yaparsan yap zevk vermez sana bu hayat. beden ve ruh; mutluluk ve huzurdur aslında. tom ve jerry gibi ayrılmaz ikilidir birinin eksikliğinde anlamı kalmaz onunda tıpkı mutlu ve huzurlu olmadığın veya birinden birinin olup diğerini olmadığı anlar gibi.
****
peki bir insan neden zevk alamaz ki?
` asıl sorunum buydu bir dönemler. arkadaşlarla dışarı çıkardım hepsinin yüzündeki gülümseye kesilirdi bakışlarım. sonra insanlar ne kadar da mutlu. bende gülüyorum ama onların ki gibi değil hiç. onlar gülerken ağzı kulaklarına geliyor benim öyle mi ama! etraftaki masalara baksana bir ama dur yanlış anlaşılmasın alim allah kızın biri bu dingil beni kesiyor diye havaya girebilir çaktırma onlara. bakıyorum belli etmeden bak mesela şu çok mutlu onun bir şeyler anlattığı şu köşedeki adam en mutlusu bu galiba baksana eli ayağı mutluluktan dans ediyor sanki. ben neden mutlu değilim ki acaba? yıllardır arayış içerisindeyim bir dönem maneviyata ağırlık verdim bir dönem dünyaya kimi zamansa her ikisi neden olmadı. beni o ağaca bağlayan o sap neydi acaba? yapamıyorum ben en başta gülmeyi öğrenmeliyim. gerçi çok güzel gülüyorum öyle demişti gülmek çok yakışıyor sana demişlerdi hep. demek ki gülmeyi öğrenmek değil mesele gülebiliyordum ama bulmam gereken sadece bir nedendi?
****
zevk almak nedir bu hayatta kopan sapı tekrar yapıştırmak nedir?
aslında oda kendi içinde bir çözümdür, başta dediğimiz gibi başta gördüğün o manzarayı nasıl değiştireceksin?
uzunca insanlara bakmıştım gülüyordum ama gülmek benim için sadece çeneleri mi yavanca yatay yönde hareket ettirmekti, onlar gülerken belliydi baya içlerinden geliyordu. ama benimki sadece musculus risorius kasına verdiğim o sihirli iletiyle oluyordu. neyse kalkma vakti artık masada duran sodadan son bir yudum daha bitmeli o da benim gibi. herkes bir telaş içerisinde kimse gitmeyi istemiyor benden başka galiba ama ben istiyorum.
gece en anlamlı zaman dilimi benim için. uyurken düşünme faslını bende çok severim koyun sayarak değil böyle uyurum ben. evet neden mutsuzum derken, aklıma geçmiş geliyor. o aşk mesela çok uzatmıştım meseleyi hem allah herkesin kalbindeki neyse ona göre vermeyecek mi? neden onu düşünüp hayatı kendime zehir edeyim, ben onun için yaşamayı isterdim aslında, nefesini hep hissetmeyi ama allah istemezse ben ne yapabilirim? sonra okul zor gelmişti değil mi sana, yapamıyordun. peki sen elinden geleni yaptın mı? bu ikisi aslında ama en çok o aşk yakmıştı kalbimi. çok düşünüp çok yorulmuştun bu hayatta. düşünmeyeceksin hayatı çok fazla galiba.
artık ruhun doyma zamanı. o da sadece temiz bir kalple bakmakla insanlara ve inandığım dediğin şeyi yapmakla olur.
boku yemiş olmak 1 yılda girişimde bulunduğun her alandan mağlup olarak ayrılmak gibidir. tıpkı amerikan filmlerinde yenilgiye ugrayan esas oğlan gibi olmaktır. zira o ibne kadar şanslı değilsinizdir, filmin sonu sizin için mutlu bitmeyebilir.
hayatın zevkli bir yanı olmadığını fark edebilme sonucudur. bir şeylerden keyif alıp, eğlenen insanlar gördükçe hepsinin ne denli gerizekalı göründüğüne kanaat getirmeye kadar gider. zira saftirikler mutluluklarının sonsuz ve ardışık olduğunu zanneder.
insanlara arada bir gelip giden his. Ama malesef bende takılı kaldı ya bu ne arkadaş ya bi eğlence yok sözlüğe üye oldum siz şimdi bu yazıyı görmüyorsunuz ama belki yakında görürsünüz yoksa hiç mi görmiceksiniz.
hayattan zevk alamamak nedir ? herşeyin olup da mutlu olamamak mı yoksa, hiçbirşeyin olmayıp mutlu olamamak mıdır. hayattan zevk alamamak ne istediğini bilmemektir. ne istediğini daha önce hayal bile etmemektir. ne istemediğinle meşgul olmaktır.
...........
hayattan zevk alanlardan olmak dileğiyle...