oda sıcaklığı normal seviyede, üzerinizde sadece pijamalarınız var, yataktasınız, normalde sittin sene sırt üstü uyuyamayan bir insan olmanıza rağmen sırf sevgili öyle sarılıp göğsünüze yattı diye sırt üstü yatıyorsunuz, bir kolunuzla ona sarılmışsınız, diğeri ile de size sarıldığı kolu tutuyorsunuz, uykuya dalmak üzeresiniz ve onun ılık nefesini boynunuzda hissediyorsunuz. işte hissettiğiniz "o an"dır.
köy evinde (hani çamurla, samanın karışımından yapılan, alçak tavanlı ) maşinga sobanın üstünde kızartılan köy ekmekleriyle, kış sabahı hayatta( odaların açıldığı salon, giriş) yer sofrasında kahvaltı yapmak. işte, 'hayat yaşamaya değer anlarından' biri.
konularını yetiştirebilmek için g.tüm g.tüm yanıp tutuştuğun, geceli gündüzlü çalıştığın general biology 102 denen sınavdan çıkıp, sadece 2 gün çalışarak yine de bir şeyler(!) yapabildiğini farkettikten sonra yaktığın o ilk sigaranın keyfiyle sevgiliyle buluşmaya gittiğin an; işte tam olarak hayattan aldığın tadın tavan yaptığı anlardan biridir.
kendime not: sınav sonucu açıklandığında buraya yazacağım, muhtemelen s.çış olucak, bu da bana küpe olsun.
hani böyle hiçbir şey bi tarafınızda olmaz ya boşluğa girersiniz. ne sevgiliniz ne aileniz ne de bir başkası umrunuzda olmaz. durup dururken sırıtırsınız gülümsersiniz. düşünmezsiniz ne olucak ne biticek diye. işte o an en tatlı andır.