hayatın dilinden anlamamaktan kaynaklanıyor aslında, tek sorun o hangi dilde konusuyor onu bilmektir. aynı dilde konuşamayan insanlarını birbirleri ile anlaşamaması gibidir anlamadığın içinde sıkıcı gelir, arada ortak bilinenler vardır ki kısa süreli zevk verir ama maalesef uzun sürmeyişi bizim bu zevkten de birşey anlayamamızdan kaynaklanır .
kişinin yaşadığı çeşitli şeyler sonucu yaşama şevkinin kırılması durumudur. bunca rezillik, ikiyüzlülük, adaletsizlik, şerefsizlik varken çokta yadırganmamalıdır.
hayattan sıkılan kişi insanlarla münasebetini en aza indirmeye çalışır.* kendini sanal aleme vurur. televizyon izleyemez. dvd koleksiyonu yapmaya başlar. eskisinden daha çok kitap okur. başkalarının görüşlerini sallamamaya başlar.
aslında fark etmesekte çoğumuz hayattan sıkılmışızdır. ama işin üzücü yanı hayatı değiştirme adına bir şey yapmayışımızdır.