Kulağınızdan burnunuza giden bir kanalın tıkanmış olmasının sebep olduğu ağrıyı çektiğiniz zamanlar yaşamak istemezsiniz, hakkınız var buna. Katlanılacak gibi değil. O iğrenç burun spreylerini kullanmak zorunda kalmakta cabası.
yeni yazıcının driverını bulamamam. sipariş edilen kartuş ve ofis malzemelerinin hala gelmemesi vs. vs. ofis çalışanı olmak zor. gidin öğretmen olun polis olun da ofis ile ilgili bi işe girmeyin.
şu an ofiste yalınayak geziyorum şükür ki yerler halıyla kaplı.
ofis arkadaşlarıma da gün doğdu dalga geçip duruyorlar benimle;
- "tuvalet terliği var onu giyer misin" diye.
Bugün başıma gelen olaydır. Beş kişi gittiğimiz bir öğle yemeğinden sonra kalkıp hesap kapatmaya gittik. Garson ilk önce kızın borcunu söyledi fakat hatun kişi parayı çıkartırken(uzun sürer) sabırsız bir zat olan ben ''hocam şurdan'' diye garsona dolmuş para uzatma tarzıyla(iki parmak arasına sıkıştırılmış ikiye katlı banknot) parayı uzatıyordum ki hatun kişinin yüzüme hayırdır bakışı attığını görerek kendisine ''ben kendi paramı ödüyorum senlik bir şey yok'' tarzında(ufak farklılıklar olabilir) bir izahat verme gereği duydum. umarım böyle boş hallendiği için biraz olsun utanmıştır...
mutlulukla ve iyi niyetle birşeyler yaparken, söylerken vs; yanlış anlaşılmak, kişi büyükse terslenmek, o kişinin sizi bi anda bozması, laf sokması. O an duruma göre ya kafa atmak ya da küfürü basıp intizar ederek mekanı terk etmek gelir içimden.
Edit: tişört üstüne yün hırkayla dışarı çıkıp, hem yünün etkisiyle için için yanıp terlemek hem de buz gibi rüzgarın vurmasıyla donmak hepsini döver, hayattan iki anlamda da soğudum, üçüncü anlamla da terledim ulan.