sabahlari hava sogukken önceden otomatik isitmayi actigim lamborghinime binerken yasadigim hafif bas dönmesidir. ne yazik ki bir türlü dogru sicaklik ayarini tutturamadim su meretin.
hayat bazen gercekten cok sıkıcı zorluklarla bizi daraltabiliyor.
Hep bir beklenti içinde olmaktır. kardeşim beklentiler sadece insanlari üzer bırak ani yasa bugün güneş doğduysa yarinda doğacak. Yarın ne yapacağını düşünme bosver
Metrodasın, akbilinin son kalan kısmını gidiceğin yer için harcamışsın. Ineceğin durağa gelmeden öyle bir sıkışırsınki öyle bir tualetin gelirki durağa gelmeden inmek zorunda kalırsın. Ne tualete ne de tekrar binmek için akbilin yoktur. Çok lanet bi durumdur.
senin canın onun canı acıdığında acırken, onun için her şeyi göze almışken, gerekirse canını onun feda etmeye hazırken, bir bakmışsın ki arkandan iş çeviriyor dahası seni başka bir erkekle aldatıyor, bu hayatın neresine ısınayım ki? amına koyayım böyle hayatın...
Hayatınızın tekdüzeleşmesi.herhangi bir yerde hobileriniz veya günlük aktiviteleriniz sorulduğunda yazmaya değer tek bir şey bulamamak.sözlükte bile hobi anketlerine entry girmiyorum mesela.
Insanlar. Eger cevrenizdeki insanlar kafa dengi, samimi olabileceginiz veya samimi oldugunuz kisilerse gunler cok guzel gecer gider. Ama okulunuzdaki, isinizdeki insanlari bir turlu sevemiyorsaniz, hepsi cikarci sadece isi dustugunde arayan soran tiplerse hergun ayaklariniz geri geri gider. Hergune mutsuz baslarsiniz. Hergun bitse de gitsek modunda olursunuz. Iste o anda hayattan sogumussunuzdur.
Sen birşeyleri düzeltip birşeylere sahip olmak için götünü yırtarken , bazılarının dünya sikime minare götüme takılıp olanı da gömmeleri.
Hayat bu kadar ucuz ve kolay olmamalı.
yeni çok ilginç bir bilgi öğrenince bunu hemen birine anlatma ihtiyacı hissedip anlattığınız kişinin "aa ben bunu biliyordum" demesi. gerçekten şu olay beni anında hayattan soğutuyor. ben koşarak gelmişim bir şey anlatıyorum ve gözünde benim de ilk öğrendiğimde ki heyecanı, şaşkınlığı görmek istiyorum ve o kişi bunu biliyormuş. hatta bunu çok yaşadığım bazı arkadaşlarımı artık bilseler bile bilmiyormuş gibi bari şaşırsınlar diye tembihledim. yalancı bir sırıtışla da olsa "aaa öyle mi ne kadar ilginç" cümlesini "zaten bunu biliyordum" a yeğliyorum.
günübirlik bir yığın çözülmesi gereken mesele pazartesiye ertelenmişken,
rakı içmek için bünyeye verilmiş söz can çekişiyorken,
üstüne bir de beşiktaş duvara toslamışken,
zamansız, habersiz çıka gelen davetsiz misafir.
neden planlarımın dışında gelişenler ruhumu açığa alıyor?
bilmiyorum.
Uludag sözlükte takılmak. Toplumda ve sizi şu ortamda gerçekten tanıyan kişiler tarafından saygı ve sevgi gören birisinizdir. Sonra kişilik haklarıniza saldırıda bulunulduğu için şikayette bulunursunuz kimsenin umrunda olmaz. i will be gone when the time comes...