kolay yolu bulmuş hayat acemilerinin giriştiği eylem. adı üstünde hayat işte, sana soruldu mu doğmak istermisin diye? sana soruldu mu adın koyulurken? sana sorulacak mı ne zaman ölmek istersin diye? iyisiyle kötüsüyle işte hayat. o yüzden sus ve yalamaya devam et. hayat denen bu elma şekerini...
''tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış hayat kendisinden nefret edildiğini hiçde mikine takmaz gereksiz bir düşünce sevmeye çalış zorda olsa en azından dene'' nasihatiyle karşılık görebilecek bohem.
hayatın ne bos oldugunu farkeden insan eylemidir. evet hayat sacma sapan birşeydir, bir amacın yoksa hakikaten bi halta yaramaz, ki cogu zaman, varsa sayet, o amac da hiçbişeye degmez.. vs vs..
amma ve lakin, böyle seylere fazlaca kafa yormaya degmez canlarım.. sallayın gitsin, madem ki geldik dünyaya otur calıs kimyaya.. ne alaka?! her neyse..
sözün özü diyeceğim o ki, hayattan nefret etmekle vakit kaybetmeyin, hayatın tadını cıkarmaya mutlu olmaya calısın, anı yasayın yahu.. *
coşkun ruh hali ve sonrasında zuhur eden anksiyetelerin toplamından doğan velet. bu velet aşırı haşarıdır. ele avuca sığmaz, orayı burayı kurcalar, olmadı gider ruhu mıncıklar. bunun daral diye bir arkadaşı da var hiç yanından ayrılmayan. üstüne gidip azarladığınızda daral devreye girer .mınıza koyar. .mınız yoksa da koyacak bir yer mutlaka bulur. e hadi bu da şizofreniye ağıt olsun. veledi biz türettik de, lan bu daral nereden çıktı-işaret yok bak dikkat ettiysen, şimdilik kural tanıma diye-. o üretim devresinde yanında gelen soyut ama etkileri somut yeni bir düşman. o veledi hallettin diyelim daral tek başına kalmış olacaktır. veletle birlikte varlığı sürdürülebilir gibi görünse de tek başına yaşayabilmeyi de başarabiliyor. sorun da tek başına kaldığında ortaya çıkıyor. varlığını borçlu olduğu ve ara sıra sakinleşmesini de sağlayabilen o velet tarihe karıştığında daral darlanıyor darlatıyor, cinnete kanatlanıyorsun.-nah cennet! hemen nasıl da sempatikleşip iyiyi çağrışıyorsun. sempati sonucu buradan anlatılanı kabullendiğin gerçeğine ulaştık-
sen şimdi bir bok anlamadın tabii. diyorsun ki "sen sanki anladın" anladım sus! salarım bak daralı! sadeleştiriyorum: sevinç ve keder ikilisinden herhangi birinin/veya ikisinin aşırı yükleme neticesinde şakülünün kaymasıyla ortaya bir mr hyde/bir dr jekyll'a dönüşen velet çıkıyor. sevgini ve nefretini aşırı derecede belli etmek, dibine inmek işte bu velet. bununla birlikte beliren, vücuda gelen daral da ardından giriştiğin hesaplamalar, keşkeler,ah şöyle olsaydır, şunu yapsaydım, etseyddim, deseydimler.
formülü de vereyim tam olsun: endorfinx3 > norepinefliny6 = uçuyorum ulan! alayınıza gider! = [alayımız] gelir (buyur birader, ne vardı?) der = gerçek hayata dönüş/meğer öyle değilmiş, o bir lahza imiş.
paran vardır rahat harcamazsın, evin vardır huzurlu oturamazsın, araba vardır gezmezsin. etrafına sadece aptalca sahte gülücükler sacarsın. herkez seni çalışıyor huzuru mutlulu var olarak bilirken sen bir s.kim yapamazsın içinden geçenleri bir sen bilirsin birde senin...
bu şekilde yaşınılan hayattan zevk almak için tek yapacağın şey dibine kadar sokmak içini s.ktimin kahpesine.
maneviyatsızlığın kaçınılmaz sonu. tam da içinde bulunduğum durum. memnuniyetsizlik, herşeye bir itiraz durumu, küçük şeylerden mutlu olmaya çalışma hissi... bunların hepsinin altında yatan büyük mutsuzluk duygusunun temel nedeni içinde mesken tutan ve giderek büyüyen o büyük boşluk hissi.
sabah sabah içinde bir grilikle uyanmaktır. her yeri puslu görmektir, kulağından ipodunun düşmemesi, seni tek anlayanın o plastik alet olması durumudur. acı bir gülümseme takılır dudaklarına, mutlu taklidi yapan adamlara gülümser geçersin. hızlı çekim hayatta tek yavaş yürüyen sensindir sanki. evden çıktığında makyajdı şuydu buydu uğraşmazsın, yanağına sinsice dolanmış iki damla gözyaşı yeter sana. dilinle konuşmazsın, kalbinle küfredersin insanlara...
simsiyah yine her taraf, yanlış düzen yanlış zaman
bitip giden bu umutlara bir ben miyim hep kan ağlayan?...
insanın umutlarını, hayatan beklentilerini, sevdiklerini kaybetmesi durumunda oluşabilicek ruh halidir. insanı depresif hale getirir. kişi hiçbir şeyden mutluluk duymamaya başlar. bunun insanın psikolojisine büyük zarar vermemesi için bir psikologtan yardım alması akıllıca bir davranıştır.
ey hayat basta tatli geldin,
sonra ise sıkıntılı geldin
cunku beni bir cemberde dolastirdin
durdun
senden nefret ediyorum
ama bezginlik tuzagina dusmuyorum
hala inatla savasiyorum
kıcın yiyiorsa kacma ulan
delikanlı gibi dikil karsima
beni nah yenersin
kolay lokma degilimdir!
hadi beni yerken bile
takma dis alman gerekir kendine!
kişinin yaşadığı acılardan ya da zorluklardan sonra ortaya çıkan düşüncesidir ve genellikle sonu intiharla sonuçlanır. *
insan neden hayatından nefret eder? bunu hiç kendine sormamıştır öyle acılar yaşamıştır ki bunu bünyesi kaldıramamıştır. yaşadığı acılar kimine göre dehşet boyutlardadır kimine göre de hiçbir şeydir, ama kaldıramamıştır yaşadıklarını gencecik çağında küsmüştür yaşama ve belki de pişman olacağı bir şeyi yapmaya hazırdır.
insan hayatından nefret eder çünki ona kahpelik yapan yaşadığı hayattır. *