herşey'i bildiğim anda hiç birşey bilmediğimi,
birşey olduğumu sandığım anda aslında hiç birşey olmadığımı,
öğrendim.
bu nedenle hayat haddini bilmektir.
haddini bilmeyene,
hayat haddini öğretir.
bu nedenle sokağa bir tas su bırak.
sevap için değil, hayat için.
ilker Gümüşoluk'un youtube'da yaptığı apartman sohbetleri adlı röportajların son ve fix sorusudur. Bu soruyu genellikle tanıdığımız, bildiğimiz isimlere sorar. Ekran yüzlerinin çocukluğunu, daha samimi yanlarını görürüz. Bana sorulmuş olsaydı sanırım cevap veremezdim çünkü hala öğreniyorum.
(bkz: apartman sohbetleri)
Arkadaşlar ister katılın ister katılmayan ama cidden durum bu. Değer verip,merhamet gösterip severseniz yüzünüze bakmazlar ama Kötü olduğunuz zaman peşinizden dört dönerler.
Bir Aidiyet bağın olmayacak, risk almayı seveceksin, para en büyük düsturun olacak, aklını kullanacaksın, kendine değer vereceksin, spor yapacaksın ve zevklerinin uğruna yaşamayı iyi bileceksin.
tamamen başkaları için yaşamak mutsuz ediyormuş. önce " ben" demeli, kendine yatırım yapmalı, ideallerinin peşinde koşmalıymışsın. çünkü sen mutlu değilsen, kimseyi mutlu edemezmişsin. aksi halde " ben kimim" sorusunun cevabı çok canını yakıyor, keşkelerle boğuşuyormuşsun. sonra böyle mış lı muş lu cümleler kurup...
ekmek arası yapmayı, o pikap bu pikap şu pikap demeyi, okeyde balkon olmayı, alabalıklar içinde yalnız kalmayı, sevişmeden de yaşanılabileceğini, alfabeyi.