ortalama bir ömre sahip tüm insanların, er geç düşeceği gaflettir.
insanoğlunun, kendi zayıf yanlarını keşfetmeye başladığı anlara tekabül eder, cüzi iradenin, külli iradeye yenik düşmesi neticesinde, karşı konulmaz bir güçle sarar beyni, gaipten bir beklentiye girer insan, olmayacak dualara amin demenin ta kendisidir bu tuhaf beklenti.
bencilliğin, beceriksizliğin, çaresizliğin, mağlubiyetin ve yüssüzlüğün kusursuz bir ahenkle buluşmasıdır, hiçbir emeli ve ideali olmamış, olsa bile bu emel ve idealler için savaşa girmemiş, girse bile yeterince kan dökmemiş kişilerin, utanmadan, arlanmadan istedikleri şeydir hayattan.
parayı vermeden düdüğü çalma arzusu...
imtiyaz elbette ki bir ihtiyaçtır herkes için ama her ihtiyacın bir karşılanma bedeli vardır, mümtazlığa erişmeden imtiyaz talep etmek, herkese sunulan nahın, biraz daha büyüğü ile karşılaşmak demektir...
hayattan öyle şans topu beklemeye gerek yoktur. Kader ne kadar size karşı oynasa da elbet bir gün rüzgar tersine esecektir. hayat karşısındaki duruşunuz zaten size kapıların açılıp kapandıgını gösteriyordur
genellikle o imtiyazı hak edecek bir şey yapmayanların içinde bulunduğu durumdur. sen hayatının kıymetini biliyor musun ki o sana imtiyaz tanısın sorusu akla geliyor ister istemez.