hayattan bir ya da bir kaç beklenti olmalı mıdır? menfi düzene sahip gösterilen hayat aslında sadece anlamsızca yaşamak için değil midir? insan dışında hangi canlı çeşitli argümanlar için bu hayatı yaşar? inançlarımız bizi yanıltıyor olabilir mi? peki ya hislerimiz? mutluluğun izafiyetinde boğulmak-öğretiler? özgürlük denen oldu nedir? dünya ne kadar yaşanılasıdır? sorularının cevaplarını içsel dünyasında arayan insandır.
genellikle çok genç yaşta kendisinin satın alamayacağı şeylere sahip olmuştur. ilerleyen dönemde ise satın alamayacağı şeyin kalmadığını farkedince boşluğa düşer bu genç. dolayısı ile intihara meyilli olur ve beklentisi de kalmaz. (bkz: rich kid syndrome)
havasını kessen beş dakikadan fazla yaşamaz. suyu desen; üç, bilemedin beş gün. ekmeksiz-aşsız ben deyim "bir hafta" sen de "on gün" anca dayanır. soğuğa koysan donar, sıcakta yanar.
olgun, her şeyin farkında, hiç bir şeyi umursamayan insanlardır genellikle. rahat uyurlar akşamları, beklentilerden nefret ederler. öperim o insanları, güzel insanlardır.
Hayattan hiçbir beklentisi olmayan insanlara hayatta hiçbirşeyi olmayan insan karıştırılmamalıdır.
Bir insan çok fazla şeye sahip olduğu halde (bazen de sahip olabileceği herşeye) hayattan hiçbir beklenti içinde olmayabilir.
Yada elde edebilecek herşeyi elde ettiği için beklenti olarak nitelendirebileceği birşey bulamaz.
Bu tip insanlarda mutsuz olabilir.
Hatta bana göre hiçbirşeyi olmayan insandan daha mutsuzdurlar.
Hiçbirşeyi olmayan insan elde etmek isteyeceği her birşey için hedef koyup, konsantre olup, hayal edip hedefleri uğruna zamanını harcayabilir.
Beklentisi olmayan insansa, ister birşeylere sahip olsun ister hiçbirşeye, umut kavramını sözlükten çıkardığı için rezil durumdadır.
Maddi olarak herşeyiniz gitsin ama beklentiniz gitmesin.
Hayal edin, beklenti içine girin.
Bu hayata tutunmamızı sağlar.
Yoksa gelsin major depresyonu gitsin bipolar bozukluğu
imkansızlardan biridir. Zira her insan, içgüdüsü gereği, yaşamından, devam etmesini bekler. intihar edenlerse hayattan değil, kendisinden bir şey beklemeyenlerdir.
insanı buna sürükleyen nedenlerden biride, okul hayatına birlikte başladığınız arkadaşlarınızın üniversite yıllarında araba yapıp, sevgili olaylarına girerken sizin haala geçmeye çalıştığınız derslerle boğuşmanızdır.
Bir an gelirki düşünüp kalırsınız, lan ben ne zaman kendi hayatımı yönlendirmeye başlayacak dersiniz.