Çevrenizde ne kadar değer görüyorsunuz , sevdikleriniz , tanidiklariniz size ne kadar saygı duyuyor vb. sorulari öğrenmek istiyorsanız çok kolay bir yöntemi var adeta bu konuda turnusol görevini görür ve şaşmaz bir yoldur:
Çevrenizden işte arkadaşlarınızdan vs.( Artık kimin uzerinde denemek istiyosaniz) yapılması ne çok kolay ne de çok zor bir şey isteyin. Orta zorlukta olsun. Eğer reddediyolar, yapmakta diretiyolar ve bahane uyduruyolarsa geçmiş ola! ( Tabii gerçek gerekçelere hariç )
Her yaptığın şeyi karşılık beklemeden yapacaksın. Yanlış anlamayın herkes bunu sözde söyler, hatta "ben sözde söylemiyorum, gerçekten de yaptığım hiçbir şeyden karşılık beklemiyorum" diyenlerin çoğu da kendini kandırıyor olabilir. Bunu gerçekten karşılık beklemeden yaptığın şeyden karşılık alamayınca anlayacaksın. Velhasıl o karşılığı alamayınca da eğer o olaydan tecrübe kazanıp ders almazsan, bu hataya tekrar düşersen o yaşadığın olayın da hiçbir anlamı olmaz. insan yaşadığı her şeyden maksimum oranda fayda sağlamalı. Bunun en güzel karşılığı da tecrübeler ve derslerdir. Aman yaşadığınız her şeyden ders çıkarın. Yaşadığınız her sıkıntı aslında birer nimet bir nevi, ders çıkarabileceğiniz bir nimet...
Hayat üniversitesinden mezun olmayı sağlayan derslerdir. Benim şu sıralar aldığım ders de kimseye gönül bağlamamak ve bize taş kalpli olanlara karşı taş kalpli olmayı artık öğrenmek konuludur.
ne kadar okursan oku bazı şeyleri zamanı gelmeden, yaşamadan öğrenemiyor insan. yirmili yaşlarında hayran olduğu şeyler otuzlu yaşlarında çok itici gelebiliyor. genç iken hararetle savunduğu fikirler yaş kemale erince ona gereksiz gelebiliyor. kendinden başka hiç bir şey için kendini paralamaya gerek olmadığını anlıyor. dünya değiştikçe ne kadar katı olursa olsun farkında olmadan o da değişiyor. alınan derslerin sonu gelmiyor ve en sonunda hiçbir şey bilmediğini anlıyor ve ölüyor.
sevgini kime verdiğine dikkat et. bir süre sonra sevgin biter ve bir bakmışsın ki uzun zamandır haberin olmadan onurundan ve gururundan veriyormuşsun. o parmakta oyuncak olmayın. onu kendi parmağınızdaki oyuncaklardan biri haline getirin.
unutmayın hayatta kimse için üzülmeye değmez;
çünkü seven zaten üzmez.
bu arada sizi seveni de üzmeyin. kıymetini bilin başınızın üzerinde tutun.
Her şerde bir hayır olduğu. Tek bir olaydan çıkardığım bir ders değil, yaşamın tümüne bakınca ancak fark edebiliyorum. Bazen gelecek için bu çıkarımı aklımda tutmakta zorlansam da sonunda yine aynı cümleyi hayat bana kurduruyor.
iyi insan olmak bu yaşam şatları altında maalesef iyi değildir keza insanlar öyle bir hal aldı ki iyiliğin ve sevginin altında bile art niyet arıyor ve bu samimiyetsiz korkuyla karışık güvensizlik suistimali doğuruyor.
insanlara güvenilmemeli, inanılmamalı fakat güvenip ve inandıysan ve kazık yediysen bu seni aptal yapmaz karşındakini kötü yapar. her insan iyi olduğunu zannediyor fakat değilsiniz.
Bu başlığa yaş aldıkça daha devam ederim heralde yazmaya. Bir ders daha aldım. Eğer seni üzen biri varsa ister annen baban kardeşin olsun ister sevgilin ister en değer verdiğin kişi farketmez; eğer seni üzüyorsa ve artık bu kaçıncı sabredemiyorum diyorsa hayatından çıkar. Senin sabrının sonunu selamet görmesin hiç kimse.
Herzaman guclu dur. Ve kimseye koz vermedir. Bunu aci bir tecrubeyle edindim. Ardindan uygulamali ders yaptim, birinin hayatini ancak guclu durunca mahvedebilecegimi, bunun o kisinin erkek veya kiz olmasiyla ilgili olmadigini ogrendim.