çoğu kişinin içinde bulunduğu durumdur. Çünkü çoğu zaman işler yolunda gitmez ve zaten bize sorulmadan maruz bırakıldıığımız tüm sorunlardan kaynaklı olarak hayatın bizzat kendisinden mutluluk alacaklısı olunması hadisesidir.
Gerçekten de her şeyi olması gerektiği gibi yapan, hatta fazlasını yapan bir çok arkadaşın mutsuz olduğunu ve görece başarısız olarak etiketlendiğine defalarca tanıklık ettim ki bu kişilerin, hayatın onlara yüklediği tüm sorumluluklara dair olumlu öz geçmişlerini elinize alsanız, sağlam kol kaslarına sahip olmanız gerekebilir. Buna rağmen, hayata hayatlarını veren bu kişiler maalesef mutsuzlar, dolayısıyla bu arkadaşların da dahil olduğu çoğu kişi, bana göre hayattan alacaklıdır.
o vakit, hayatlarımızı bir şekilde sanki ona verecekliymişiz gibi; her gün deli gibi çalışıp, didinip hakikaten öldükten sonra yanımızda götüremeyeceğimiz fiziki metalar biriktirmek yerine bu kaynakları hayattan alabileceklerimize tüketmek taraftarıyım. herkes ağaç diksin, çevresini korusun, çocuklarını mutlu etsin, ailesini sevindirsin evet, bunlar harika şeyler. bir saatte bir ağaç dikmek yerine bina dikmeyi tercih etmek, dahası bu bina için yirmi yıl kredi borcuna girip sınırlı yaşam süren aileleri görmek bana mantık dışı geliyor. Gerçekten yaşamak bence çok farklı bir şey.