elbet farkli kriterleri vardir herkesin. fakat benimki bir can'i kurtarmak.
bir sekilde gokten tam trafigin ortasina dusmus bir kus. cabaladi, ne ucabildi, ne ayakta durabildi. aldim ezilmeden kucagima. sevildigini anlarca huzurlu, cektigi acidan dolayi berbat haldeydi. su kaplambagasi, kopek derken bir guvercinde de aglamayi gorunce anladim ki her hayvan aglayabiliyor. tum gun -pazar- kolumda gogsume yaslayip tasidim. bir tane acik veteriner yoktu. is gorusmem vardi, onu da kaciramazdim. bilgidiginiz is gorusme o kucagimda gittim. sehrin en populer avm'sindeki apple store'a!
ozet gecelim; o kusu ucurmayi basardim kurtardiktan sonra. yasadigi travmadan dolayi ucmaktan korkuyordu. epey sevip oksadiktan sonra, zar zor ikna oldu. 3. denemesinde basardi ucmayi. bu kadar sevindigim birsey daha hatirlamiyorum.
Yakın arkadaşlarımla arkadaş olmam. Arkadaş seçimimle övünüyorum ve onlarla arkadaş olabildiğim için kendimle de gurur duyuyorum zira onlar da çevrelerinde herkesi tutmazlar.
kızım. gerçekten her insan kendi evladını sever. canının parçasıdır ama ben kızıma bakmaya doyamıyorum. gözlerimi alamıyorum. nefeslerini sayıyorum. mesailer ızdırabım oldu sırf onu göremediğim için. şu anda bile içimde bir şeylerin hem kıpırdadığını hem de acıdığını hissediyorum onu ve yokluğunu düşünürken. zekası, becerisi, konuşmasının düzgünlüğü, herşeyi kendisine hayranlığımı kat be kat arttırıyor her gün.