Hep genç kalamayacak olmak.
En acımasız mı bilmiyorum ama çok acımasız bir gerçek. Yaşlanmak bana hep kötü geldi. Hareketlerinin, gücünün, enerjinin kısıtlanması. Güzelliğinin, yakışıklılığının gitmesi. insanların bakımına muhtaç olmak. Zor gibi görünüyor, umarım güzeldir.
"anne baba sevgisi dışında baki bir sevgi yoktur. elin oğlunun ya da kızının sevgisi şartlı beğenidir anca."
Bu zihniyet yanlıştır. Eğer böyle düşünüyorsanız sakın evlenmeyin. Zira hiçbir eş sizi anne babanız gibi sevmemeli zaten. Eş olmak ayrı evlat olmak ayrı şeyler.
Bu zihniyet evlilik birliğinden habersiz evlilik yapınca, büyüyememiş olduğu için mutsuz bir eş ve çocuklara sebep olacaktır.
Kimseyi siklememek, beklentileri sıfırlamak, herkesle ve her şeyle içten içe taşak geçmek yapılabilecek en iyi şey şu hayatta. Günümüzde herhangi birinin ciddiye alınması gerektiğini düşünmüyorum, kimse için de kılınızı kıpırdatmayın değmez.
neyin doğru neyin yanlış olduğunu idrak edebildiğin için her ne kadar yanlış olan sana zevk ve mutluluk verecek olsa da zorla doğru olanı yapmaya çalışmak.
mutlu olduğun anların değerini ancak mutsuzken kavrayabilmek.
lise 2’deydim sanırım. Arkadaşımla dersaneden çıkmışız, minibüs durağında minibüs bekliyoruz, bu arada da dersaneden beri süren bir muhabbet var ve biz çok gülüyoruz.
Sonra bir amca yanaştı yanımıza, gençler, dedi, ne kadar neşelisiniz, ne kadar içten gülüyorsunuz, ben hiç gülemiyorum artık biliyor musunuz…
Gülersin amca neden gülemeyesin, düzelir her şey, falan dedik.
işte o amca aslında kimmiş, biliyor musunuz?
Ben şahsen bilmiyorum ama nasıl bir nazar değdirdiyse o günden sonra uzunca bir süre hiçbir işim rast gitmedi.
Amca bunu okuyorsan gözünün ferini sikeyim senin.
Edit: ya ben entye girerken aslında bundan bahsetmeyecektim. aklıma geldi pezevenk, sinirim zıpladı. Unuttum ne yazacağımı da.
Hayatımın en güzel yılları baskı altında, stres ve sıkışmışlık hissiyle geçti. Baskı dediğim içsel bir baskı. Neyse. Ve bu sürede bunu biliyordum. En güzel yıllarımın olduğunu. Ama şimdi daha net görüyorum ve kavuruyor beni bu. Özellikle o yaşlarımı yaşayan şimdiki insanları görünce. Birazcık bile hak etmedim mi?