kanser gibi sonu pek de iyi bitmeyen bir hastalığa yakalanmaktır. çaresiz kalmaktır kısacası. anne babanın ölümü de acıdır ama bu hayatta ki en acı şey bilerek ölümü beklemek; her gün biraz daha sona doğru yaklaşmaktır.
sevdiklerimizi kaybetmek ve onları bir daha görememeye alışmak zorunda kalmak...onları sadece rüyalarda görmek..
dokunamamak...elleyememek...okşayamamak...
gece 3.00 suları. tüm ev ahalisi uyumuş, ben de film izliyorum. babam uyanmış, geldi başıma dikildi. "ne yapıyorsun?" dedi, "film izliyorum" dedim, tamam dedi ve mutfağa gitti. 2 dakika sonra geldi, bana baktı ve "sen burada mıydın?" dedi, "evet az önce konuştuk ya" dedim, "yoo" dedi ve odasına gitti; olağan karşıladım.
en çok acıtan da bu tür ayrıntılar işte.