bir arkadaşınızın, tanıdığınızın, dostunuzun veya sevgilinizin, kısacası hayatınızda yer alan önemli birinin zor durumda olduğu ancak sizin yardım çabalarınızı red ettiği andır.
ağıran dişimi çektirmek için hastaneye gitmiştim.annem dolgu için gelince ablam da bize eşlik etmişti.sıra aldık ve kapıda beklerken, kahvaltı yapamadıgım ve uykusuzlugun etkisiyle kötü olmaya basladım.hava alma ihtiyacı duyarak merdivenlerin köşesinde kapıyla bulusan duvarına yaslanarak kafamı geriye yasladım dinlenmeye çalısıyordum.bir kız çocugu farketttim orda, kendince eyleniyordu.mutluydu.bense; duvara yaslanmıs öylece bakıyordum ona, eski bir hırkası , kirlenmis pantolonu ve beyaz ama beyazlıgından eser kalmamıs ayakkabısıyla fayansları kafasına göre orantılıyarak kendince sek sek oynuyordu.derken kapı acıldı orta boylarda bir kadın çocugun kolundan hızlıca çekerek,
diyerek iteleyisini görmüstüm. kendime ''mani olabilir miydim'' diye sordugumda yanıt belliydi, ''hayır''. çünkü annesiydi. kitlenmis bakıyordum öylece annenin caniligine, bir anlık sinirle çocuga atılan tokat ve savurarak götürmek.''nasıl anneler varmış dedim kendime'' sonrasında '' kanıt mı, işte sana kanıt''.ablam kapıyı açtıgında,
-iyimisin?
dediginde boynumu sallıyarak içeri girdim.
anne cocugunu dövebilir, beter edebilir, hatta öldürebilir ama çocuk yinede ''sol yanim aciyor anne'' şiirindeki anlatılanlar gibi annesine olan hasreti hiç bitmeyecek ve hep bir kösesinde o eksikligi hissedecektir.
böyle bir cocuk ne pahasına olursa olsun anneyi severken bir annenin çocuguna karsı bu tavrı ve bu tavra anlam veremeyip hicbir müdahalede bulunamamak hayatta çaresiz kalınan anlardan biri olsagerek.
ruh ikizini bulduğuna inandığın , en güzel ayını onunla geçirdiğini düşündüğün anda , sevgilinin ingiltere vizesinin çıkması önümüzdeki 1 yılı londrada geçireceği gerçeğiyle yüzleşmek.tam olsun gerçek aşk beklenir die düşünülürken sevgilinin ilk aşkınında londrada yaşadığının öğrenilmesi.
(bkz: isyanlardayım sözlük)