ilk okulda arkadaşlardan aldığım gazla karate kursuna yazılmıştım ilk hafta alıştırmalar ve ana hareketleri filan öğrenmişim eve gelip heyecanla bizimkilere anlatıyorum filan neyse ikinci hafta öğrendiklerimizi göstermemiz için hoca ufak müsabakalar yaptırıyor ama temaslar çok hafif yani bana da kız geldi gösterilen hareketleri yaparken kızın hamlesinden sonra burnum kanamıştı zaten çok sık kanardı o zamanlar, darbeyle alakası yoktu ama çoktan rezil olmuştum anlat anlatabilirsen zaten bir daha da gitmemiştim kursa.
ortaokul 7.sınıfta voleybol takımında yedeklerdeydim. genelde 8.sınıftakiler as olurdu. maçın 3.setindeyiz. karşı takım da epey ezik. 2-0 öndeyiz ve bu set de kesin bizim. hoca hepimizin gönlü olsun diye yedekleri aslar ile değiştiriyordu o heyecanı bir tadalım diye. beni de biriyle değiştirdi. girdim oyuna her şey güzel, zaten öndeyiz, iyi paslar iyi karşılamalar falan. servis sırası geldi. normalde de geçirirdim fileden, hem de plase servis atardım. neyse aldım topu sektirdim biraz sonra hakem düdüğü çaldı ve ben topa tek elle sertçe vuracağıma parmakpas ile fileden geçirmeye çalıştım! evet bunu yaptım! sonuç: top fileye bile değmedi. bizim sahada ortada bir yerlerde kaldı. bütün hakemler, hocalarım, arkadaşlarım, koca stad bana kahkalar attı. ama ben de güldüm. biraz da kalbim çarpmıştı * sonra maçı aldık. şimdi üniversite takımındayım ama hala her servis atışımda aklıma gelir o olay sevgili sözlük. iyi ki de gelir, çünkü beni acayip gaza getirir!!!
çok küçüktüm ufacıktım daha, yeni bir oyun arkadaşı bulmuştum çok iyi anlaşıyorduk.bir gün arka bahçe dediğimiz oyun alanımızda ip atlıyorduk ya da top peşinde koşuyorduk ki ileriden bir kadın ve yanında bir çocuk belirdi. yeni arkadaşıma ağız dolusu kahkahayla 'şu gelen ayıya bak' dedim. neden bu kadar çok gülüyordum bilmiyordum ama kendimi tutamıyordum, yeni arkadaşımla harika bir şey paylaşıyordum karşıdan ayıya benzettiğim bir kadın geliyordu,muhteşemdi. arkadaşım gülmüyordu geç fark ettim. 'o benim annem' dedi. artık ben de gülmüyordum. son bir umutla 'onu değil canım yanındakini söylüyorum' dedim korkarak, güldüm hatta inanır belki diye. 'o da benim kardeşim' dedi. hiçbir şey diyemedim utancımdan kafamı bile kaldıramadım,koşarak eve gittim. şimdi çıksa karşıma belki yine koşarak eve giderim sözlük kendimi hiç o kadar rezil hissetmemiştim.
--spoiler--
kılıçdaroğlu : kimse sayın yalçın küçük'ün haklı bir sebeple tutuklandığını söyleyemez.
//
YALÇIN KÜÇÜK : selam olsun dağdaki kardeşlerime, selam olsun kardeşime*.
--spoiler--
320 kişilik amfide sınav başladıktan sonra bağırarak 0.9 uç istedim. O değil, ben yüzsüzlük yapıp istedim de bir Allah'ın kulu da abi biz de uç yok ama benim kalemle idare et demedi.
