yerini gündüze bırakan geceye, kibarca buyur edilen yeni yaşlarıma, beni kabre koyup arkasını dönüp giden ve hemen ertesi gün iştahla yemek yiyecek olan dostlarıma, bile bile terörist önüne yem gibi asker sunan piç oğlu piç komutanlara yetki veren mercilere, her sene izmir halkının bir yerlerinden kan alan belediyeye. sanırım kimseye.
esasında hiçbir alakam olmayan ruhsal durum. bu dünyada en çok kaybettiğim ancak en çok mutlu olduğum mevzu tam olarak da budur işte. bir an böyle düşünmek istedim sadece o kadar.