hayatin temel kanunu vermek ve almaktir. insanlar dünyaya zirlayarak selaminaleyküm dediği vakit baslayan bir hayat denilen sarkacta bu girdapa girer.
düslerini gerceklestirmek için zamanin, gencliğin, ümitlerini, karakterini, saclarini velhasil kelam akliniza ne gelirse verir.
kimileri verdiklerinin karsiliği alir kimisi ise sadece babayi alir.
uzun pazarliklar ve karsilikli verilen tavizler ile kişi bir antlasmaya varir. bu antlasmalarda üzerine düseni yapar ve karsiliğini bekler.
gelgelim verdikleri neticesinde pazarlik sartlarinda almasi gerekenleri alamadiği vakit önce hayal kırıklıgına sonra nefrete ve en sonunda hemen herşeyi hor görmeye baslar. sonuc mu? kafanizi calistirin biraz herşeyi yazardan beklemeyin. ben anaokul ögretmeni değilim.
bazi kişiler vardir. kalin kafalidirlar. hiç bir taviz hiç bir pazarlik kitaplarinda yoktur. bu kişiler pazarlik yapmadiklari daha dogrusu pazarlik yapamadiklari için ve kaskati olduklari için cam gibidirler. eninde sonunda paramparca olurlar.
bir cok insan yasama tutunabilmek için hayatla, seytanla ve tanri ile pazarlik yapar.
bir insanin pazarlik etme gücü ne kadar yüksekse o kadar az taviz verir. yahut verdiği tavizlerin karsiliği o kadar kazanci olur.
alinan verilen nefeslerin uzatmak insanin elindedir. gelgelim ister alin yazisi, ister matematik mantiği falan filan ile bunlar sonsuz değildir. sadece uzatabilir ama sonsuzluga erisilemez dünyasal yasamda.
iki tip verme vardir. birincisi peşin peşin, ikincisi ise taksitle.
peşin vermek insani canina okur ve yok edebilir..
taksitle vermek ise hiç olmazsa nefes alma sayisini arttirir.
almadan vermek ise sadece allaha mahsustur. vermeden almak hiç kimseye mahsus değildir.
can verirken bile o can allah tarafindan bize verilmiştir.
bazi beyinlerde akli sikinde olan ve printer kelimesinden bile orgazim olan kişiler bu vermek mevhumunu hep göt vermek olarak algilamaktadir.
bunlar ile her boka cahil siyasetinin kliseciliğini bandiran kahveden devlet kurtaran über zihniyetler ne yazik ki herseyi bayagilik cirkefine bulandirmaya bayilmaktadir.
herneyse konuyu darma duman etmeden sözümüzün özünü söyleyelim ve su basliktan bir firar eyleyelim.
hayatta almak için vermek zorundasin amigo. varsin verdiklerinin karsiliğini alama. bir allah belani versin dersin alacakli oldugun kişi, kişiler ve olgulara bak o senin için nasil alacakli olduklarina belasini veriyor.
ver ver ama ne vereceğini ve ne karsiliğinda ne alacağini bilerek ver. vereceğin seyin değerini kafanda tart da öyle ver. yoksa zebun olur ve kafani vuracak cok tas ararsin.
ama sen benim herşeyi nalinci keseri kendine yontan hep bana hep bana diyen necip çakallarim gibi düsünürsen standart ac gözlüğünü yaparsan babayi alirsin.
