mutluyum, çünkü galip gelmedim
cana ferahlık veren o gizemli sarnıçtan
arklar açmalıyım bahçesine kalbimin.
mutluyum, çünkü galip gelseydim
madalyam olacaktı, yüreği kangren yapan
ve bir gururum, kendini okşatan.
mutluyum, çünkü yenilmeseydim
ey hırs, ben senin ürkek ülkenim-
diye bitmeyecekti şiirim.
gidenleri öp benim için, çünkü benim
ceylan bakışlı bir kırlangıçtan
bile mahcup ruhum var.
buruk bir ömrü yaşasa da bedenim
mutluyum, çünkü hâlâ kılıçtan
utanan bir boynum var.
Fiziksel olarak mükemmel durumda olabilirsiniz hatta vahşi doğada hayatta kalma eğitimi almış profesyonel asker bile olabilirsiniz ama insanı hayatta tutan , ona dayanma gücü veren inançtır.
"büyük başarı gerektiren eylemler" kategorisine girmek için vahşi doğada olmanın şart olmadığı beceri.
"biyolojik olarak hayatta kalmak", "psikolojik olarak hayatta kalmak" ve "ruhsal olarak hayatta kalmak" olarak kategorize edilebilecek bir başarım eylemi.
psikolojik ve ruhsal taraflarını aynı olarak değerlendirebilirsiniz ama öyle değil.
Bir arayış içinde bulunan maddenin duygu durumlarını edindiği öğretilerle hafifleterek yani rahatlayarak devam ettirdiği yaşam çabası. Yokluğun hiç bir anlamda mümkün olmadığı bir hiçlikteyiz ve hayatımıza devam etmek için kendimizi rahatlatmaya uğraşırız. Alkol? Sigara? Uyuşturucu (zannedilen işe yaramaz acı kaynakları), spor?.
Rutinden kopuş? Hepsinin gerek fiziksel gerek duygusal çektirdiği acılar insanı hayatta tutar (sadece insan da değil).
Arayış içinde olmak insana mahsus bir davranış değildir. Canlı olarak kabul edilmeyen ama en az bizim kadar cansız olan maddeler bile arayış halindedir. Kaynamakata olan bir su düşünün. Nedir onun arayışı? Çevresinde tepki görebileceği varlıklar nelerdir? Verdiği tepkiler nelerdir? Buharlaşmak bir tepkidir. Onu ısıtan ateşin kısılması da bir tepkidir. Bu tepkiyi veren insan da olabilir, buhardan rengi seğişen boya tabanlı duvarda olabilir. Maruz kalınan tepkiler, maddeyi hayatta tutar.