Küçükken oyuncak ev eşyalarım vardı benim. Normal oyuncak ev eşyalarından bile bayağı bayağı küçüklerdi. Setin küveti 4 cm kadardı, öyle düşünün. Evin her yerine o oyuncakları dizmiştim. Yatak odasına oyuncak çift kişilik yatağı koydum; lavabonun üzerine oyuncak lavaboyu, tuvaletin üzerine oyuncak tuvaleti koydum falan. En son babamın dosyalarının içine kendi oyuncak dosyalarımı koyunca babam dedi ki ‘ne yapıyorsun sen?’ O öyle deyince ben de ‘bunlar benim parmaklarımın eşyaları. Hepsi yerli yerinde olmalı ki kolay yaşasınlar. Aradıkları eşyayı kolay bulsunlar.’ Dedim. Bayağı dalga geçmişlerdi.
Evin her yerini oyuncakla kapladım kimse fark etmedi, elektrik faturalarının olduğu dosyanın üzerine bir minicik dosya koydum, herkes benimle dalga geçti.
bir erik ağacının önündeydim. sonra o ağaç hatırlayamadığım bir şekilde kayboldu. aile büyüklerine o ağaca ne olduğunu sorduğumda o ağacı hatırlayabilmemin imkansız olduğu cevabıyla karşılaştım. daha ilginci o ağacın nasıl kaybolduğunu kimsenin hatırlayamamasıydı. ama herkesin hemfikir olduğu şey orda bir erik ağacı olduğuydu.
annemle babam , anneannemlere sürpriz yaptıkları zaman. istanbul'dan mersin'e habersizce gidip beni kapının önüne bırakmışlardı. ben kapıyı çaldıktan sonra asansöre gizlenip izlediler tabi ki gelen tepkileri. teyzemin çığlığı ve aayyy inanmoyoroom demesi dışında pek bir şey hatırlamıyorum. yanılmıyorsam 1996 yılıydı.
ilk anim kafami balkondaki demirlere sokmamdi fakat kafam buyuk oldugundan cikmamisti ne yazikki hala orada yaşıyorum egitimimi orada tahsil ettim buradan kurtacak yetkili abilerime sesleniyorum.
Tam tarih verecek ve tarihin bilincine varacak bir yaşta değildim . Lakin , hayatımdaki ilk anı olarak (Tam da ilk olup , olmadığını tam olarak teyit edemesem de ) Babamın beni , beyaz jugulisiyle gezdirmesiydi .
benim ilk anım 1993 yılında şirinevlerde babaannem ile beraber ufak çokokremlerden alıp sokakta yediğim anlardır. ufak kaşık gibi şeyleri olurdu birde.
tanım : sözlük yazarlarının hayatlarında hatırladıkları ilk andır.