1.5 yıl önce verdiğim karar sonucu olduğum insan çeşidi. amacı olmamanın ne demek olduğunu gerçekten bir amacınız olmadığında anlarsınız. diğer insanların çabaları manasız gelir. sabah erken kalkmak ya da geç kalkmak ya da kalkmak nasıl anlamsızsa uyumakta öyle anlamsızdır. yemek yemek sadece yaşamak için sürdürdüğünüz bir aktiviteden başka bir şey değildir. beklersiniz. uzun süre beklersiniz. iyi ya da kötü diye bir şey yoktur. bekledikçe beklersiniz. bekleyince her şeyin daha iyi olduğunu, su akar yatağını bulur felsefesini anlamaya başlarsınız. kavga ettiğiniz en son zamanı hatırlamazsınız. tartıştığınız en son zamanı hatırlamazsınız. etrafınızda sadece tartışmayan sizin gibi insanlar olmaya başlar. muhabbetler aynı eksende döner durur. sıkar. sarmalar. saçmalar...
Evrende, amaç ve programsız hiç bir varlık yoktur. Mikroplar ve karıncalar bile çoğalma, ve gıda depolama derdindedir. Amacı olmayan insan, serseri mayın gibidir.
bi' arkadaş var, bu geçen 2 ay boyunca onun evinde kaldık, çalıştığım şirket de oraya çok yakın zaten. her neyse, bu arkadaşın evlerinin karşısında dans kursu var. kızlar sigara molası verip dışarı çıktıklarında, bu bizimkisi balkona çıkıp eline bir tane kitap alır kahve içerdi. kızlar dans kursuna gidiyor ya, onlara elit görünüp kitap okuyan adam imajı veriyordu aklınca. neyse işte, adam hiç üşenmeden aynı kitapla kız kovaladı durdu. o süreçte gerçekten kitap okusaydı, kendince belli bir seviyeye gelebilirdi belki.
ama öyle ya da böyle çocuk inanmış. başlarda çok dalga geçerdik ama düşündükçe saygı duyuyorum böyle insanlara. amaç ne olursa olsun yılmadan devam ediyorlar. adamın hayattan bitmek bilmeyen bir isteği var. kendince bir çabası var.
geçen hafta hastaneye uğramam gerekti. neyse gittim bekliyorum dışarıda, bir yandan sigara içiyorum, 70'li yaşlarda bir teyze ''evladım içme o sigarayı at çabuk'' dedi. ''efendim teyze'' dedim. ''kocamı 2 ay önce akciğer kanserinden kaybettim'' dedi. ne diyeceğimi bilemedim tabi. sonra elindeki sonuçları gösterdi bana. ''ben de kanser şüphesiyle 1 aydır hastanedeyim bak iyi gelmiş sonuçlarım'' dedi, nasıl mutlu ama. yani düşünün, kadın zor yürüyor, 70'li yaşlarda eşini kaybetmiş ama hala hayatla arasında bir sıkıntı yok, devam etmek istiyor.
işte ben hayattan beklentisi olan ve çabalayan bu insanlara çok imreniyorum artık. aylardır ne kendim ne de insanlar için hiçbir şey yapmadım. gelecek neler getirecek onu da bilmiyorum doğal olarak. bakalım artık.
hayatta amacı olan insandan pek de farklı olmadığının farkında olan insandır. beklentilerininin yerine gelmesi veya gelmemesi sikinde değildir.
ne demiş dostoyevski; ''hayat ticari bir uzlaşmadır. idealsiz de çok hoş bir ömür sürülebilir.''
başkaları tarafından yenilmiş, vazgeçmiş olduğu zannedilen insandır. oysa ki sadece yıllar boyunca yıpranan ruhunu, bozulan moralini tedavi etmek için köşesine çekilmiş, dinlenmekte, kendini iyi hissetmek için bir şeyler yapmakta ve yenilenmektedir.
yeniden yola çıkıp yürüyene kadar mola vermiştir kısacası. oturup hiçbir şey yapmamak amaçsızlığı değil, dinlenme ihtiyacını da gösterebilir. eğer yerinden kalkıp yürümeye devam etmezsen amacın olmadığını sergilersin.