başbakan olunca koltuğa kurulup "öğrenciler artık devlet büyüklerinin, kendini beğenmişlerin ve polislerin altında ezilmeyecek. ezdirmem!" demek istiyorum sözlük.
genelde hep içimden geçen, ancak bir türlü söyleyemediğim sözcükler. Burdan söyleyeyim bari;
'Arkadaşım boş konuşuyosun. Aynı kapasitede değiliz, sen git biraz daha oku gel, beynin hava geçiriyo senin.' ya bi s.tr git, ya hala konuşuyo yaa!!...'
'seninle uğraşamam.'
'yanında rahat hissetmiyorum, gereksiz boşluklar oluşuyor havada, bu da sessizleşmemize neden oluyor, her sessizleştiğimizde sen ya da ben bir konu atıp ortamı yumuşatmaya ihtiyaç duyuyoruz ve ben bunu yapmak istemiyorum. o yüzden s.tr git.'
(özellikle okulda prof. ya da doç.lara) 'aramızdaki ilişki benim senden not almam ve senin bana not vermenden ibaret bir çıkar ilişkisi. Benim asıl amacım ise 'öğrenmek', verdiğin bilgiyi öğrenmiş olmama rağmen, sırf senin bildiğin ya da kitapta yazılan gibi yazmadım diye kağıda bana düşük not veriyorsun, o yüzden s.tr git gözüm görmesin seni.'
söylenmeye cesaret edilemeyen tümcelerdir. hep 2.şansı bekler bu garipler, bu kez olmazdı başka seeferydi, hayır hayır yapamazdı, şimdi nasıl olurdu? olmazdı..
öldükten sonra en iyi zamandı, ya o ya sen. hüzün dolunca en iyi zamandı, hüzün dolunca bu tümceler akıverirdi aşağıya, hep bir mezar toprağına..
ya veya yollara, giden sevgilinin yollarına, dönüşü olmayan tek yönlere, hiç kavuşması olmayan hasret yönlerine...
ilerde bir çocuğum olursa bir gün yeri geldiğinde ona,
"bana bak senin karşında arkadaşın yok,benle düzgün konuş" demek istiyorum.
merak ediyorum yani, bu cümleyi duyan değil de söyleyen taraf olmak nasıl bir duygu.
öğretmene;
+ niye derste gülüyorsunuz çocuğum komikse anlat bizde gülelim.
- özür dilerim öğretmenim bir daha olmaz.
+ hep aynı şey mehmet gibi olsa sınıfın hepsi of of...
- (içimden) '' seninde mehmetininde ta boylarına s.kuyum.
taksiye binmişimdir yetişmem lazımdır
-lütfen biraz hızlı sürer misiniz? çok acilde bu cümlenin yerine
--"yardır kardeşim hadeeee işimiz var o altında ki kağnı mı parası neyse verelim 5 dakkaya otobüs kaçacak sen hala ağzını ayırıyon" diyip kaşlarımı çatıp dik dik bakıp havalı havalı o arabadan inmeyi çok isterdim...
ha tümce ha cümle ha cümleler ne fark eder ama değil mi?
''sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla,namus anlayışınızla,başarı anlayışınızla hiç bağdaşan yanım yok.aranızda dolaşmak için giyiniyorum.hem de iyi giyiniyorum.iyi giyinene iyi yer verdiğiniz için.aranızda dolaşmak için çalışıyorum.istediğimi çalışmama izin vermediğiniz için.içgüdülerimi hiçbir işte uygulamama izin vermediğiniz için.hiçbir çaba harcamadan bunları yapabiliyorum,birşey yapıldı sanıyorsunuz.yaşamım boyunca içimi kemirttiniz.evlerinizle.okullarınızla.işyerlerinizle.özel ya da resmi kuruluşlarınızla içimi kemirttiniz.ölmek istedim,dirilttiniz. yazı yazmak istedim,aç kalırsın dediniz.aç kalmayı denedim,serum verdiniz.delirdim,kafama elektrik verdiniz.hiç aile olmayacak insanla biraraya geldim,gene aile olduk.ben bütün bunların dışındayım...'' *
üniversite bitti yahu, valla öğrencilik güzelmiş bilemedik kıymetini.
(başka bir öğrenciye) kıymetini bil öğrenciliğinin çok arayacaksın bugünleri. (ayy bana söylüyorlar ben de için için gıcık oluyorum, sevmediğim biriyse sövüyorum falan, razıyım bana gıcık olunmasına nolur ben de kurayım artık şu cümleyi yaa)