Bizde şahin araba varken babam köyden geldik diye mi gideceğiz diye mi öyle bir şeydi, balataları değiştirmişti. Frenler de alışması lazımdı tam tutması için. Basıyorum basıyorum tutmuyor amk. Hisarüstü'nden sahile inerken yokuş yukarı bir araba çıktı karşıma. Baba diyorum fren tutmuyor, babam da tutar tutar alışacak diyordu. Ben de frene tam basıyor ama biraz daha bassam pedal fırlayacak diye diplemiyordum. Karşıdan gelen adam sokak başına gireceğim şekilde yol vermeseydi ona gömmüştüm herhalde. O zaman da ehliyette ilk senemdi galiba. O yokuşta öyle bir soğuk ter döktüm ki hiç unutmuyorum.