gecenin bi yarısı salyalarinizin akmasiyla ıslanan yastıgı uyku sersemi ters cevirip kuru tarafina yatmak ve o soguk yastigin hissedildigi tarifsiz orgazm...oh$
kocaman bir kutu dondurmayı tek başına yemek.
beklenen telefonun gelmesi.
gece havanın serinlemesiyle çekilen rahat bir uyku.
çaylaklıktan çıkıp yazarlığa adım atmak.
salya sümük ağlerken 2 yaşındaki kuzeninizin ağlamanıza üzülüp sizi neşelendirmek için çeşitli şaklabanlıklar yapması.
küçücük yaratıkların insanı ne kadar neşelendirebileceği gerçekten şaşırtıcı
en sevdiğin şarkıyla uyanmak.
uyandırma servisini radyoya bağlayanlar için bir şans oyunu haline gelmiştir bu durum.
gün uyanılan şarkıya göre gider falan, filan..
cahit sıtkı tarancıya göre 'mektup alırsın, her taraf gül gülistan' olan durumlar kişiye göre değişen durumlarda hissedilir. fakat kendisi iflah olmaz bir kötümser olduğundan söyle yazmiştir;
mektup alırsın, her taraf gül gülistan;
derken cenaze geçer, her taraf zindan.
mümkün olsa da insan, her zaman gülebilse;
olmasa her neşenin sonunda hüzün.
acısı da, tatlısı da ömrümüzün,
çok pahalıya oturur üstümüze.
evet serinliğe sevinebilmek için iyice terlemek ve bunalmak gerekir.
rüzgarda ses vermiyor nedendir suali ile zihnimiz bulanir ve rüzgar eser gürler işte o vakit mesut oluruz.
bu kanun böyle işler.
çölde susuz kalan bedeviye bir damla su bir cennettir.
bir denizci için su cehennemdir.
yasadın mı öldün mü anlamak için terlemek ve arada sırada ayda yilda bir kez olsa çöllere seyahat etmek gerek...
10 sene kadar öncesinde internete modem ile bağlanırken "cıııııırrrrr currrrrrrr cizzzzztt vıjıvıjıvıjı" sesini duymak. O dönemlerde yapılan istatisliklerde "pembe gürültü" etkisi yaptığı da kanıtlanmıştır.