Onlarca kambur var sırtımda. Her biri ayrılıklarımızdan hediye bana. Hepsinin adını sen koydun ama hepsi düşman sana.
Hatırlarsın belki bir gün, -uyandığında başkasının yatağında- gözlerim dolarak anlatmıştım sana; kamburlarımla yaşayamam bu hayatta, -benim yatağımda ilk uyandığında-...
iki şeye alışık değilim bilirsin, kamburken dik durmaya, sevmiyorken yanında kalmaya...
Hatırlarsın belki bir gün, -sarıldığında başkasının kollarına- seni en güzel ben seveceğim demiştim, -kollarıma ilk sarıldığında-...
Ama en güzel ben öldüm, beyaz parmaklarının arasında, gözlerin kadar çekik bıçaklarla...
Hatırlarsın belki bir gün, seçtiğin bu hayatta, geldiğinde yolun sonuna- hayatımı, kendi hayatının kesesi gibi kullanmıştın, ben kamburlarımla sana her sarıldığımda.