artık şarkı olmaktan çıkıp insanın hayatının içine yerleşen, hayatının önemli bir yerini işgal eden şarkılardır.bir günlüğüne bile dinlenmezse insan o gün kendisini eksik hisseder.
(bkz: romantizma)
bu bir yalan bu bir ceza
bu bir talan gönlüm bu bir veda
ne bir tavır ne bir eda
tutup savur gönlüm bu son elveda
hatırlarım hiç gidememem deyişini
hatırlarım erken ölürüm deyişini
aldanırım ben zaten gülüşüne ahh gülüşüne
aldanırım gülüşüne...
bu her mevsim söyler misin
mecbur eden buna yar sen misin
soran beni yarım bulur
sen bir tek güle yar tamam olur...
daha çok hüzünlü şarkılardır..
her birinin kendine has toplumu olan şarkılardır..
babanızı :
akşam oldu
hüzünlendim ben yine.. sözleri hüzünlendirirken
bazen beynin bir radyo olduğunu düşünmeme sebep olan şarkılardır. gün içinde, çalışırken, telefonla konuşurken vs. arka fonda sürekli değişik şarkıların notaları gezer beynimde. bazen bir sting-fragile, bazen sezen aksu-tanrı istemezse, bazen Beethoven-ay ışığı sonatı.. ama ille bir şarkı.
bir çeşit sakinleşme mekanizması olsa gerek.
Zor zor kadere emanet ettim seni
Sen benim kördüğümümüm tutamadığım gözyaşım
Zor zor bir daha daha da güvenmek
Bana düşen kabullenmek zor da olsa dönüp gitmek
Bir gün gelir de bir an çokça zamanlardan sonra
Geri dönüp baktığında bilmem anlar mısın
O senin bir anının benim ömrüm olduğunu
Ne çok sevildiğini artık çok geç olduğunu
genellikle bizde yaşanmış olanları tekrar hatırlatıp kalp acıtan şarkılardır. hatta umay umay ve kazım koyuncu'nun kalbim acıdı adlı şarkısının son sözleri bu şarkıları en iyi şekilde tarif eder. şöyle der şarkıda " bir gün yolda yürüyordum, bir şarkı duydum, kalbim acıdı."