"nefret yalnızlık hüzün keder özlem sevgili aşk öpmek gözyaşı hayal gelecek umut boşluk"
aslında hepsi de aynı duygu değil mi kendini insana aptal gibi hissettiren..
ağlamak istersin gözyaşın, gözpınarından geriye damlar sonra damarlarında oluk oluk akar,,
akan gözyaşı yüreğine iner, orda hüzne dönüşür
sonra fiziksel birşey hissedersin ağlayamamanın verdigi haz ve acı
kalbini acıtır beynini uyuşturur
sen uyuşursun, kalbin ısınır ama ellerin soguktur
düşüncelerin sıcak ama beynin donuk.
belki o esnada bi gölge görünür sana
karanlık ama gözlerinde ışık vardır, o ışıkta bi umut görürsün hayatı siktir et der o umuda sarılırsn
yaşamaya başlarsın..
sonuç: yine başladığın yerdesn
doğdun ve yavaş yavaş ölüyorsun
dünyaya kattığın her iyi şey ve kötü şey eşitleniyor
artık kocaman bir sıfırsın.
belki hatırlanırsın belki hatırlanmaz
belki çok ağlarsın belki mutlu gidersin
sonuç yine de aynı değil mi
asıl farketmiyorsun
diğer dünyayı burda yaşadığını, burda hissedebilmeyi burda sevmeyi öğrendiğini
bunları farketmeden yaşarken sen varolursun, yaşadığın koca bomboş hayat seni sen yapar...
öleyse neden hissetmedin, hissetmeyi öğrendiğin ilk yerde neden sevinmedin
neden tutunmadın hayata bi ucundan
seni sevenleri neden görmedin
sevilmediğin zaman neden çekildin bir köşeye...
2+2=4 kadar basit bir hayat. ya yarı yarıya varsın kendinle bir olup yaşarsın..
ya da içinden eksilen bir parçayla denklemi bozarsın ve sonuç bilinmez olur.