bilindiği gibi; hindistan cevizinin içindeki lezzete ulaşabilmek, oldukça meşakkatli bir iştir. bu uğurda savaşmak, eldeki kesici ve delici aletlerle (çekiç, balyoz, matkap), yaralanmak pahasına savaşmak gerekir. kan ter içinde kalınabilir. fakat içindeki lezzete ulaşabilmenin tek yolu, o sert kabuğu ısrarla kırmaktır. (bkz: dişe diş göze göz) "hayat da böyledir, anlamı içinde saklıdır" denmektedir efendim. Sert kabuğuna takılanlar, içindeki güzellikten asla haberdar olamazlar.
Hindistan cevizinin Tanrı'nın kabullenmek istemediği bir hatası olduğu söylense de; bu, kolaycı insanların uydurmasıdır. (bkz: emeksiz yemek olmaz)