hayatimin en mutlu aniymis bilmiyordum

entry3 galeri0
    3.
  1. 2.
  2. orhan pamuk'un yeni kitabının giriş cümlesidir. çok güzeldir.
    *
    bir heves okulu kırıp üniforma altına cicilerimi giydiğim gün...
    sahi o gün sınav da vardı. sınav başladığında ben bir tuvalette beceriksizce mekyaj yapıyordum. bilmezdim o zamanlar sürekli makyaj yapmanın boş uğraş olduğunu. dudaklarımdaki vişneli ruju tatmak hoşuma giderdi.

    yalnız başıma gittiğim mor ve ötesi konseri...
    cep telefonu kapalı, arkadaşta eğlensin kaygısı yok, şarkılara eşlik ederken sesimin kötü oluşuna aldırmamak...
    ne kadar da aptalca görünüyordum. eve dönüşte bir gruba takılıp ilk kez birayı tatmıştım. yüzümün ekşimesine şahit olan yetişkin görünümlü çocukların gülüşleri beni utandırmıştı.

    eve döndüğümde yaptıklarımdan, görünüşümden ve içemediğim bira yüzünden işittiğim azarlar hala kulağımda.
    annem vardı o zamanlar sokağa çıkma yasağı koyan. tek derdimin dışarıda kadere nispet yapmak olduğu günlerden biriydi. ya 17 ya da 18 yaşındaydım.

    şimdi, yani bugece beyazperdeye dönüşmüş tavanımı seyrederken gülümsüyorum. ne zaman yaşadım bir daha bunları?...

    meğer hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum...
    4 ...
  3. 1.
  4. Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'un son romanı Masumiyet Müzesi'nin açılış cümlesi.

    böyle daima yaşadığımız, yaşayınca herkes biliyor sandığımız, belki bu yüzden ifade etmediğimiz belki de ifade edebilecek kadar doğru cümleleri bulmadığımız için vücut vermediğimiz ve kağıt üzerinde/beynimizde bıraktığımız anlar vardır.

    bunu iyi yazanlardan biri ahmet altan, biri ise küçük iskender'dir kanımca.

    bu, bazen sevgiliyle geçirdiğimiz ateşli dakikalar, bazen annenin tümörünün iyi huylu olduğunu öğrendiğimiz dakika ya da deniz kıyısında geçirilen saatler olabilir.

    hayat şartları gittikçe, insanın haz alacağı şeyler artıyor. bundan 10 sene önce tüm aile anneannemlerde toplandığımız zaman sıkılır, evime gitmek isterdim. şimdi tüm aile bir araya gelsin, 3 gün orda kalmaya razıyım mesela. ya da sokakta arkadaşlarla top oynamaya ezan okunana kadar.

    hayat şartları belirginleştikçe daralıyor yaşam alanımız ve bu alanın dışında kalanlar artıyor; yapmaya fırsatlarımız daha hızlı bir şekilde daralırken.

    insanın kravatını bollaştıracağı andır şu gerçeği öğrenmesi.

    "hayatimin en mutlu aniymis bilmiyordum"

    ne kötü. farkındalık önemli bir kelime, bunu biliyoruz zaten, ama farkında mıyız ?

    "o an" geçtiyse yaşamanın anlamı kalır mı? o kadar acımasız değil galiba.

    acaba daha güzelini yaşayabilecek miyim? neden farkında değildim o zaman ?

    kafada soru işaretleri...
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük