gerçekten gerizekalıdırlar. zeka testine soksanız aptallıklarını gözlerine sokabilirsiniz. varoluşlarına bir neden arasalar ne b.ka yaradıklarını anlayacaktırlar. gel ki onlardan bir b.k olmaz ama kızgınlığımız hayatı anlamsız göstermeye çalışmalarınadır. aşk acısı çekip aşka inanmıyorum diyen liseli bir kızdan hiçbir farkları yokturdur.
okul bahçesinde düşüp de dizini soyan küçük bir çocuk nasıl okula küsüp de okuldan nefret ederse bu insanlar da öyledirler. hayatın bahçesinde bir kez düşüp dizleri soyulduğu için nefret ederler yaşamdan. ve anlamsız bulurlar. yine de yaşarlar...
özellikle de düşünce sistemlerinin niçe ve şopenaur'dan almışlarsa hiç dinlenmemelidirler.
hayatı anlamlı bulan ilerizekalılar tarafından olmadık yerde itilip kakılan, horlanan, aşağılanan güruhtur. tek teselli birbirlerini kolay tanıyıp, zorlanmadan anlamalarıdır. levrek burcu şeyi olurlar genelde ve illa oğuz atay takıntıları vardır.
hay sikeyim 20 yaşına geldik hala böyle düşünebildiğime göre demek ki ya hakikaten gerizekalıyım ya da ergenlik bitmedi.
şimdi kim bunu jürisi gerizekalı olup olmamayı kim belirliyor? hayatı hep mi anlamsız buluyoruz? yoksa biz karpuzmuyuz?
bazen gelir bazen geçer ama anlamıyorum ki arkadaşım sen kimsin ki bana gerizekalı diyorsun sen aşmış bir insanmısın paran mı var yoksa hamburger misin anlayamadım (belirli bir yazara değil genele konuşuyorum, legal di mi bu? (genele soruyorum bu da legal sanırsam)(arada parantez içi parantez içi parantez ne eğlenceli olaymış) legal değilse uyarın felan bok, püsür)
neyse sonuç olarak, bazen bunalıma girersin (Sağolun kızlar artı ösym artı yazmaya üşendiğim şeyler) bu şekilde zamanında düşünmeyen yoksa kedimi yerim. ayrıca belirtmek isterim ki fak dı sistım, anarşi yea!
zaten hepimiz arada sırada bir hayatı anlamsız bulan gerizekalılara dönüşmüyormuyuz, cık..
başlıktanda anlaşılabileceği gibi gerizekalılar! acıklama dahi yapılması abesle iştigal sayılabilecek fevkaladeninde fevkinde gereksizlik arzeden bir konu.
hayati anlamsiz bulup bulmama tamamen sahsi bir temayuldur. isin bu kismi bireysel perspektif isidir, bireyin isgal ettigi noktadan dunyaya attigi nazarin kalitesiyle dogru orantilidir. konuslanilan yer kaliteyse iyi bakar, guzel bakar insan hayata. aksi takdirde buzlu camin arkasinda donen atesli bir tartismaya gozleri ve kulaklariyla vakif olabildigi kadar yorumlar yasami. o da tutar tutmaz, algida kapasitesine bakar.
stabil bir durus segileyemezse insan her ruzgar darbesinde ayari bozulan analog antene doner, halbuki digital antenler oyle mi? evet ilk etapta biraz pahali falan ama goruntu super. hem binlerce kanal. al sana her turden mis gibi hayata dair bakis acilari. birey bu digital atenlerden edinmeli tez elden. ayna gibi cam kalitesinde bir goruntu icin. demek ki neymis, alicinin kalitesi ve niteligi onemliymis. aha bende goldmaster var mis gibi cekiyor, piril piril; hayata dair bakislarim da gayet net desem yalan olur, anten bile yok mnskym. kablonun bir ucu televizyonun gotunde diger ucu da balkonun demirlerinde. tabii haliyle ne bakis acisi kaliyor ne goruntu kalitesi.
bu gerizekalılar; insanların, yaşamı ve evreni sahip oldukları sınırlı ve duyularıyla algılayamayacaklarını, gerçekliği bütünüyle görmek hususunda insan zekasının yetersiz kaldığını düşünürler. insan algısı bu kadar yetersizse hayata da boktan anlamlar yüklemenin saçma olduğuna inanırlar. sonuçta insan zekası salt gerçekliği değil duyularının ona sunduğu sınırlı yanılsamaları idrak edebilecek kadar "geriyse" bir insanın gerizekalı olması insan olarak anılabilmesinin ön şartıdır..
onları, hayatın bu çarpık düzeni içinde bata çıka ilerleyen, önlerindeki uzuvlarına taktıkları tasmanın* götürdüğü yere aşk diyerek koşturan, hayata sorgulamadan anlam yükleyen güruhtan ayıran özellikleri de bu durumun bilincinde olmalarıdır zaten. onları "gerçek" bir insan yapan bu gerizekalılıklarıdır. hayatı sorgulamamanın, düşünmemenin, içgülerle hareket etmenin hayvanlara özgü davranışlar olduğunu bilirler..
zekası olmayanın gerizekalı olup olmadığı hususunda tartışılacak bir durumsa yoktur sonuçta..
hayatı kendilerine göre anlamsız bulan insanlardır ancak zaten hayatın anlamı herkes için farklıdır ve aslında onların da hayatının anlamı hayatı anlamsız bulmaktır. yani hayatın anlamsız olduğu hç bir organizma yoktur yeryüzünde..
herkes hayatın anlamsız olduğunu düşündüğü zamanlar vardır başlığı açanın içinde bulunduğu durumda bunu ifsde ediyo. * ancak gerizekalı olduğunu sanmıyorum, böyle düşünenlerinde tabiiki...
Kişinin düşüncesi nedeniyle yargılandığı ve hatta yargılayanın da bu hakkı kendinde gördüğünü * açıkça ortaya koyan cümle. Aslında karşındakinin düşüncesine duyulan saygınında ne düzeyde olduğunu gösterir. Bunu söyleyenin oturup kendi içinde bulunduğu hayatı irdelemesi ve düşünceye saygı kavramı ile bunu bağdaştırması farz olmuştur.
her insan zaman zaman hayatı anlamsız bulmuştur. ya da o dar psikoloji içinde öyle zannetmiştir.
ancak durum böyle değildir.
şimdi bu bölümde o arkadaşlara su soruyu/soruları sormak vacib oluyor;
1. güzel insan sen hiç aşık oldun mu?
2. aşık olmayı geçelim, sevdiğin bi insan yok mu su alemde? - anne baba da olur-
3. hadi onu da gectik, su koca dünyada hiçbir şeye inancın yok mu ulan?
4. hiç mi gülmedin, ''hiç mi lan ne kadar boktan olursa olsun hayat güzel be'' dediğin olmadı mı?
şimdi ne alaka lan diye soracaksın ki anında cevap veriyorum. eğer su dünyada bir kere asık olmuşsan ya da birini sevmişsen ya da bişeye inancın varsa, anlarsın ki su beğenmediğin ve anlamsız dediğin hayat bu inançların ta kendisidir...
simdi sen bunlara nasıl anlamsız dersin...
bırak arkadaşım bırak. bok atma su güzel hayata. sen yasa öyle anlamsız anlamsız...
bunlar kadıköy rexx sinemasının önünde otururlar ve ne kadar asi olduklarını belli etmek için uğraşan tiplerdir. 'çok gotiğim 5 yaşımdan beri gülmedim' gibi beyanatlarla karşımıza çıkarken, naber dediğinizde 'bilmem meleklere sormalı' diyecek kadar ileri gidecek insanlardır. Hayat anlamsız ne yapmalı bunalım bunlaım bunalım diyecek asabiyeti gösterirken annesi kızdığı için saat 6'da evde olan zihniyetteki insanlardır. Bence komik bir filmdir
mevzubahis genellemeye maruz kalan topluluk hayatı anlamsız bulanlar değil hayatı anlamsız bulan geri zekalılardır. birinci grubu tenzih etmek görev bilinmelidir.
ikinci gruba gelince kendilerine zeka testi filan yapmaya gerek yoktur. "hayat neden anlamsız?" sorusunu cevaplamarını istemek yeterlidir. bunun yanında ek olarak "hayatın anlamı nedir?" ,"aşk nedir?" "mutluluğun resmi buğulu bir cama çizilebilir mi?" gibi ilave sorular da yöneltilebilir.
