"bugün geriye kalan hayatımın ilk günü" düşüncesini benimseyerek karamsarlıktan sıyrılıp pozitif enerjiyle dolma isteği duyan kent insanının; ilk olumsuzlukta bunu unutup kaldığı yerden devam etmesiyle son bulan düşünce...''
kendini daha iyi tanımaktan geçer. sevdin, çalıştın, yoruldun, kırıldın, güldün, koştun, düştün, sabrettin, izledin, umursamadın. birsürü şey yaşadın evet, hayat bazen seni yordu bazen de kırdı ve üzdü; korkma toparla kendini, tanı! değerlisin sen, akıllısın, kimse için hayatta hiçbirşey için takılıp kalma; giden zamandan gidiyor çünkü. hayat kısa kendini üzmenize değmez.
kendini iyi tanı, kimsin sen nelerden hoşlanırsın? düşün! takılıp kalma gözünde büyük gibi duran ama seneler sonra ne kadar da küçükmüş diyeceğin şeyler için. kendini sev, kendine vakit ayır, spor yap, sağlıklı beslen, hobi edin, çık dışarı yürü yürümek iyidir, sağlam bir iki dost edin, güzel kitaplar yazılar oku, merak et! hem merakını yitirirsen şu hayatta geriye ne kalır ki? unutma! güçlüsün sen ve bu yazıyı okuyorsan yeni nir başlangıç yapmak için karar almışsın demektir. geç kalmadan yap, değiş, gül, merak et. durma!
her insan hayatında bir çok kez iniş ve çıkışları yaşar. işte bu durum hayatının iniş noktasında en dibi gördükden sonraki hayatını tekrar yazdığın karar anıdır.
yaşınızın ne olduğundan ziyade, hangi amaçla ve ne kararlılıkla başlayacağınızın önemli olduğu durumdur. ben, ömür bitmeden insanın hayatında illa ki bir şeylerin eksik kalacağı kanaatindeyim. daha doğrusu insan hiç bir zaman oldum, tamam artık dememelidir. yaşıyorsanız, 90 dakikanın son düdüğü çalmamıştır demektir, ki bunun daha uzatma dakikaları da olacaktır. o süre de hayat standartınızın ne şekilde yaşandığına göre belirlenecektir. ahkam kesmek niyetim değil, sadece bakış açısıyla örneklendirmek istedim.
öyle bir şey olsun ki, ailemi, 5 senedir hoşlandığım kızı, sınıf arkadaşlarımı, tanıdığım gereksiz olan herkesi unutayım. öyle gayretli ve çalışma isteği olan birisi olarak doğayım ki çok ünlü bir bilim adamı veya mucit olayım. öyle bir vurdum duymaz, soğuk kanlı, kendin'den başkasını düşünmeyen birisi olayım ki insanlar arkam'dan konuşsun.
genç'ler hayata reset atma taktiği bilen varsa yardım etsin. cidden bu 2017 başından itibaren çok mutsuzum.
eğer yeniden başlayabilseydim hayata
ikincisinde daha çok hata yapardım
kusursuz olmaya çalışmaz
sırt üstü yatardım
neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
çok az şeyi ciddiyetle yapardım
elbette mutlu anlarım olurdu ama
yeniden başlayabilseydm eğer
yalnız mutlu anlarım olurdu
farkında mısınız bilmem: yaşam budur zaten
anlar, sadece anlar
siz de anı yaşayın...
eğer yeniden başlayabilseydim
ilkbaharda ayakkabılarımı fırlatıp atardım
ve sonbahar bitene kadar
yürürdüm çıplak ayaklarla
bilinmeyen yollar keşfeder
güneşin tadına varır, çocuklarla oynardım.
bir şansım daha olsaydı eğer.
ama işte 85'imdeyim
ve biliyorum
ölüyorum....
birşeylerin bittiğinin göstergesidir. her son bir başlangıçtır.
yeniden başlamak eski hatalardan aldığın derslerle anlamlıdır. yoksa sayılmaz yeni bir başlangıç.( devrik cümle oldu tamam)
yeniden başlamak isyiyorum hayata,
tüm çıplaklığımla anadan üryan.
gözlerim hiç ağrımadan,
yeninden bakmak istiyorum (ağıran)güneşe.
bir çocuk kadar temiz olmak istiyorum.
bir bebek kadar masum kokmak,
sözlerimde en ufak bir yalan yok,
içimden geçenler bunlar,
biraz şevk,
olsun biraz hırs,
yerim yurdun isterse mars,
giderim buralardan.
ama olmaz
annemi babamı almadan.
yeter ki vapurun ardından
uçan martılar kadar,
beyaz kanatlar,
açılsın önüme,
başlamak istiyorum hayata
yeniden yeniye...
yeniden yeniye...