hayatınızın dönüm noktasıdır. yorgun ruhunuzun ve bedeninizin rahat edecegini düşündüğünüz, sonu ne olursa olsun yeter artık dediğiniz bir girişimdir. hayatınıza açtıgınız bu sayfada pişman olup olmayacagınızı bilemez, sonunu göremez, hiç bir seyden emin olamasanız da kararınınızı gözleriniz kapalı verirsiniz. ileride acı cekmeyi bile göze alarak... kadermiş,hayırlısı olsun demek istersiniz ya da bunları demekten başka seçeneginiz yoktur. hani bir sarkı var ya " sil baştan başlamak gerek bazen, hayatı sıfırlamak. sil baştan sevmek gerek bazen her şeyi unutmak. "
hayatınıza açtığınız bu yeni sayfa geçmişin üstünü örtmektir. ve son olarak söylenmesi gereken söz ise; her tercih bir vazgeçiştir.
yok öyle bir şey. hayat bu, yaz boz tahtası değil. yok sileyim, yok tekrar başlayım. olduu, ben daha önce iyi yaşadım, sen bilmezsin, sil bana ver ben tekrar yazayım, sana yazmasın (zahmet olmasın). tek hakkın var kardeş, öyle yada böyle, bir sefer yaşayacaksın.
insan kendi benliğini,kimliğini silemedikçe hayattan veya hafızasını kaybetmedikçe hiç birşey sil baştan başlamaz.ben benken aynaya baktığımda aynı yüzü görüyorken,kulağıma çarpan sesim hiç değişmiyorken nasıl açabilirim hayatımda beyaz bir sayfa.belki de yeniden doğmak gereklidir.
hayatın tam merkezine bir antigeçmiş hayat silici(kaysber kader) programı kurularak geçmişe ait ne varsa tarattırılıp silinir. ardından hayata, hışım ve hırsla atılan reset sonucunda yepisyeni ve dahası cillop gibi yeni hayata başlanır. hayata sil baştan başlamak da budur.*
bir gün uyandığınızda ( ki bu gerçek anlamda olmalı muhakkak ); perdelere usulca yaklaşıp, onları sonsuza kadar açmak için bir hamle yapıp, akabinde gözlerinizin kamaşmasına neden olan o hüzmenin ayırdına vardığınız an, içerinizde oluşan istektir. hayat sizi çağırıyordur. her şey ama her şey geçiyor, unutuluyor, bir kapı kapanıyorsa diğeri muhakkak aralanıyordur! ah, sezen ablamın da dediği gibi;
hiç bir zaman olamayacak olan olsa bile bir mala da davara da bir faydasi olmayan eylemdir. cünkü kişisel hikayeler basarilardan cok yapilan esekliklerden oluşmustur. ve insan oglu bali böreği yer iken bu hayatin baklasi ve enginar'ini yediği vakit neden sikayet anlamam. bu bir kaypakliktir. ne yani herşey iyi iken oh masallah işler boka sarinca yeniden başlasin. olmaz öyle saçmalamak gerekir ve yapilan esekliklerin bedeli ile yola devam edilir. bu işin idami budur. yoksa dunya uzerinde ilerleme olmaz ve taş devrinde taş yontmak ile ugrasirdi insanlik.
yaşanan şeyler çok ağır geldiğinde ,acıları, ağırlıkları bir kenara bırakıp hayata farklı bir yönünden devam etme isteği. ancak bunlar olmadan, elde edilenlerin, mutluluğun hiçbir değerini bilemeyeceğimizin farkındayızdır aslında.
(bkz: öldürmeyen şey güçlendirir.)
hayata sil bastan baslamak yurek ister. hem de mangal gibi bir yurek. oyle boyle degil. ayrica got ister. mangal gibi yurekle birlestirirsin o gotu ve yeni bir adam elde edersin. ve baslarsin yeni adamciginla yepisyeni hayatina. sifir, gicir gicir hayatina.
yaliniz bir problem vardir gecis surecinde. boyle, dimagin dumanlanir, eski hayatin bir film seriti gibi gecer durur gozlerinin onunden. rahatsiz eder seni. durtukler, pike ceker beynine beynine. bu durumda tek care, online oyunlara, komunitilere tez elden kapak atip beyni efkari dagitmaktir. bu yapilamazsa yeni baslanacak hayata eski hayatin dollemis oldugu bir kafayla hamile olarak girilir. aman diyim.
bir hayat felsefesi bunu yapan insanlar var dunyada; ve yeni bir hayata baslarsin yeni bir sehir yeni insanlar yeni bir ask yeni bir aile. bunu yapabilenler genelde ailesi cok zengin ve mutsuz insanlardir. genelde mutsuz olurler.