mesela: lisedeki hocamı kaç zamandır, bir sene mi iki sene mi aramamışım. bu kadir gecesinde aradım. telefonu açan olmadı. sonra hemen hocam beni aradı. "fuzuli nasılsın?" dei. evet çok basit bir şey görünebilir ama, o hocanızın sizin numaranızı silmemesi, sizi hala öğrenci sanıp telefonu açmayıp kendisinin sizi araması, aradıktan sonra da sizinle artık bir büyük gibi -ki büyüküz galiba artık * - dertleşmesi ve yazıya aktarılamayan küçük anlardır bu mutluluk anları.
Hiç tahmin etmezken arkadaslarınızla onunla karşılaştığınızda , gidip konuşmak , hal hatır sormak. Aylardır görmemişken birden karşına çıkması sizin, sizi bir anda en mutlu insan yapabilir.
bundan 1448 yıl önce, * yoğun bir iş temposunda sıkıntıyla cebelleşirken, karşılıklı inattan, 2 gündür konuşmadığınız, triplerden tirplere koştuğunuz,yine karşılıklı gider yaptığınız sevgilinin, sessizliğe daha fazla dayanamayıp, size her zamanki hitap şekli "aşk" diye seslenip, mail kutunuza da usulcacık bırakmış olduğu şarkıya rastlayıp, gülümsemeye başladığınız andır. şarkıda şöyle bir şeydi hatırda kalan.
sonbaharda akşam üstü güneşin batmasına yakın, sararmış ve yere düşmüş yaprakların, birer ikişer katlı müstakil evlerin arasındaki boş caddenin ya da sokağın manzarası. (bu aralar başka bir şey yok)
sevgilinizin kalbinize dokunan sözlerini işittiğiniz her dakika. onu hissettiğiniz her dakika.
tabii, sevgiliniz eski sevgiliye dönüştükten sonra geriye bakıp düşündüğünüzde bu anlar ağzınıza da sıçabiliyor.
banka hesabında 30 lira civarı para var sanarken an itibarıyla 82 lira olduğunu öğrenmek. heyecandan banka hesabının açık olduğu sekmeyle beraber 2-3 sekme daha kapattım lan. elim ayağım titredi.
hemen yemeksepetine girip kebap söylüyorum. lilililili.