etli ekmektir. şöyle koca koca 10 tane etli ekmek. zaten 1 tanesi bile adamı doyurur fakat o enfes görüntüler yok mu? etin domates ve soğan a doyduğu an diyebiliriz. yanında da buz gibi ayran. ohhhh mis!
pilav üstü tavuktur, yaprak sarması, zeytinyağlı dolmadır, lahmacun, adana kebaptır, buz gibi köpüklü ayrandır, soğanın cücüğü, domatesin kırmızısıdır...
işinizi layıkiyle yaptığınızı düşündüğünüz yorgun bir günün akşamında arnavut ciğeri ve sumaklı soğan eşliğinde 2 bira devirip sevdiceğinizle muhabbet etmektir.
yazlıkta gecenin bir vakti soğuk merdivene oturup rüzgar yanaklarınızı okşarken sigaranızdan derin bir nefes, biranızdan büyük bir yudum almaktır.
dışarıda buz gibi bir hava varken camdaki buğuyla bira şişesindeki buğuyu karşılaştırmaktır.
hiçbir şekilde kendinizden taviz vermediğinizi anladığınız anlardır. başlarda tereddütle yaklaşırsınız. sonuç belki sizin için kötüdür ve şunu yapmanız gerektiğini anladığınız an, bu ana tuz biber olur.
'kendilerini normal sanıyorlar, çünkü hepsi hep aynı şeyleri yapıyorlar. ben de işte onların kuyusundan içmiş numarası yapacağım.'
sabah ciğer, öğlen kebap, akşam üstü dilberler sekisinde bicibici yemek, akşam rakı sofrasında ekşili dolma ve içli köfte yemek, yetmezmiş gibi gece 1 ile 4 arası küçük saatte şırdancı kemal'den 5 tane şırdanı yemektir.
not: adanalı kardeşimden geldi bu ve ekliyor; adanalıyık allahın adamıyık.
hani tuvaletin gelmiştir ama birşey olmuştur 1 saat tutmak zorunda kaldıktan sonra işeyecek bir yer bulup işemek * ; hayatımda bundan daha büyük bir zevk almadım. *