bugün

hoşlanılan kızın uzattığı kavanozu açamamak.
(bkz: sözlük yazarlarının fotoğrafları)

Burdaki tipleri babamdan daha çok görüyorum.
sıkı bir kalçanın sıkı bir kafadan önemli olması.
Kalbinizin nasırlaştığını hissettiğiniz oluyor mu? Büyük sehirde- hele ki istanbul'da- yaşiyorsanız bu kervana kapilmişsiniz demektir. Kimse kimseye yardim etmiyor, korkusundan; kimse kimseyle konuşamıyor, sanallaştıklarından; kimse kimsenin yüzüne bakamıyor, insandan kaçtıklarından. insanlığımızı unutalı çok olmuş.
ilginç olan şu ki ; kadını erkeği kafayı yemek üzere. neyin doğru ve neyin kar sağlayacağı hakkında en ufak bir fikirleri bile yok. buna rağmen herşey çok güzel. lakin sorunda tam da burada başlıyor !

nasıl anlatsam... mesela, elma kurdu olduğunuzu düşünün. birgün bulunduğunuz elmanın yanına ceviz düşüyor ve cevizin tadına bakma fırsatı yakalıyorsunuz ve cevizin tadını beğeniyorsunuz.

Ama ceviz için çok büyüksünüz ve sindirim sisteminiz ona programlı değil. öleceksiniz !

ne yapardınız ?

işte sorunun ! elma kurtlarını kendi iyilikleri için cevizin içinden çıkarmak için hamle yaptığınızda da iğrenç tepkilerle karşılaşıyorsunuz. keza ceviz kurtları için söylenecek sözümüz yok ! onlar cevizlerin içinde eller havaya, kop kop yapmaya devam eylesinler.

tabikiide elma sıkıcı, tabikide elma keyifsiz, tabikide elma bir müddet sonra bayar. bizde hiç ceviz yemedik mii yani ? lakin bokunu çıkarmadık...

söylemem o ki dostlar, n'parsanız yapın boşa...

birlikte eğlenen değil, birlikte sıkılabilen, elma da da mutlu olmayı bilen insanlarla birlikte olun.

öperim !
kız olduğu düşünülen yazarın zenci erkek çıkması.
Yezitler masumlara zulmederken senin sadece olanları izleyebiliyor olman.
kış geliyor ve dışarıda yatacak sıcak bir yeri olmayan bir sürü insan, karda yağmurda sığınacak tek yerleri araba altları olan hayvancıklar var.
ne kadar uğraşırsanız uğraşın , her şeyi kontrol edemezsiniz , ne kadar sallarsan salla dona düşer son damla.

yani bazı şeyleri bırakın dağınık kasmayın.
yılbaşını dün gibi hatırlarken kasımın geliyor olması.
Arkadaşımla gezerken "kış gelsin artık ya, en sevdiğim mevsim kış" muhabbeti yaptığımız sırada karşı kaldırımda yalın ayak mendil satan suriyeli çocuğu görmemiz.
sevgiliyi balgam atarken görmek.
(#29939689) bu entrymi iltifat olarak algılayıp teşekkür mesajı atan erkeklerin düşdükleri vahim durumdur.

adamlar aksesuar olmayı bile lüks ve güzel bir şey sanıyorlar, allah yar ve yardımcınız olsun.
Akıllı telefondan wifi ile internete bağlanıp kamyon devirirken tam nirvana'ya varacak iken elektriğin kesilmesidir.
Bugün test kitabı verdiğim öğrencinin neden bana verdiniz demesine çok şaşırdım.parasını vereyim dedi para için vermediğimi söyledim.bugün iki kez teşekkür etti bana.bilemiyorum demek ki fazla kitabı yok ve böyle bir şeye bayağı şaşırdı.umuyorum bir nebze de olsa yardımım dokunmuştur.
Bazı insanların gerçekten sevgiye ihtiyacı var.
Galatasaray'lıların beraberliğe sevinmesine üzüldüm bugün.
Bu sabah 5.30 da kalkıp aracimla atlayıp boğaza balık tutmaya gittim.

sabah dediğime bakmayın halen gece. Kemik hastanesinin az ilerisinde emirgan sutis e gelmeden solda durağın içinde kartondan yastık gazete kağıtlarından yorgan yapmış ve soğuktan 2 buklum olmuş bir genç gördüm.

ne yapabilirim diye düşündüm. ustumdeki sadece balık tutmaya giderken giydigim montu vereyim dedim. sutisten çay ve poğaça aldım. montuda çıkarıp elime aldım. yanına tekrar geldim. zaten soğuktan uyumuyordu. dogruldu. bana baktı. ...

polisi aradım 1-2 dakika içinde geldi polis. söze hacet yoktu. alıp götürdüler diger evsizlerin yanına.

hayat işte.

dünyanın ne kadar multi milyoneri varsa amına koyayım.
Sevdiğin kadar sevilmezsin.
Aylarını geçirdiğin insanla, kardeşinle, dostunla ayrılırken "hakkımı helal etmiyorum" lafını duymak ve ne yapacağını bilememek.
Bu dunya adil degil.iyiler mutlu degil.biz insanlar nankör ve mutsuzuz.ve en kotusu yok yere ölen cocuklar insanlar var..
sahaftan alınan bir kitabın ilk sayfasına "beni unutma" diye not düşülmüş olması. kitap sahafta olduğuna göre "unutmuş" diyorsun. hiç tanımadığı insanların arasına bırakıp gitmiş üstelik de.
Bir dinlenme tesisinde öküz gibi yemişsin. Otobüse binmişsin. Önündeki adam telefonla konuşuyor muhtemel ki karısı ile ve şöyle diyor: "yemekler pahalı idi marketten bisküvi alayım dedim, 2,5 lira dedi. Almadım ben de."

Olum tanrı gerçekten adaletsiz lan. Kandırıyo bizi cennetle. Bildiğin kötü biri.
eski sevgiliyi yeni sevgilisiyle görmek.
keşke ne kadar gereksiz bir kelime, değil mi ?