bugün

hoşlanılan kızı hoşlanılan başka kızla görmek.
bugün çağlayan adliyesine gittim arkadaşım orda bir büfede çalışıyordu onu ziyarete gitmiştim epeydir görüşemiyorduk.

her neyse büfede tost çay satıyordu işi sabitti bir de yanında tuhaf bir çocuk vardı bu kim dedim o da benim yanımda oda burda çalışan dedi çocuk kendisine ne iş verilse eksiksiz ama bir oakdar da uzun sürede yapıyordu çocuk yanımızdan uzaklaştıktan sonra arkadaş bana çocuğun durumunu anlattı.

devleti çıkardığı yasaya göre belli işletmeler belli oranda engelli çalıştırmak zorundaymış o çocuktan o kontenjandan girmiş.
daha sonra o çocuk içeri girdi ben hemen çocukla konuşmaya başladım adı halildi halil napıyorsun gibisine bir takım sorular soruyordum ne kadar maaş alıyorsund edim durdu ve 750 tl dedi ama dedi maaşım 2 aydır yatmıyor dedi hüzünlü bir şekilde aman halil dert etme yatırırılar gibisine moral vermeye çalıştım. o dakika halile gene iş verdiler arkasından sinirli bir adam geldi ve halil burdamı dedi arkadaşım hayır abi az önce yukarı çıktı işi vardı
arjkadaşım abi sen halilin babasımısın demeye kalmadan adam bir başladı içini dökmeye bir sinirle

evet halilin babasıyım maaşlar yatmamış halen şimdi halilin patronun yanına çıkıcam dicemki al halil tepe tepe kullan elinde de bir valiz çamaşırlarını getirmiş ben 700 lira kira ödüyorum halilin bana bir katkısı olmadığı zaman ben niye halili evde tutayım ki diyor 2 aydır eve para getirmiyor olmaz diyor şimdi patronuna söylicem artık halil sokakta mı yatar nerde yatar bu soğukta beni ilgilendirmez diyordu.

ben şok etkisiyle adamı dinlerken adam o sıra yukarı çıktı ulan şerefsiz yazıklar olsun senin gibi babaya ulan zaten halilin aklı olsa senin yanında durmaz ne demek kim bakarsa baksın halile , getirmeseydin dünyaya o zaman bide halilin bana bir katkısı yok diyor lan şerefsiz halil kendine zor bakıyor yine çocuk işe girmiş çalışıyor bu tür ipneleri alıcan vurucan yaşatmıcan nasıl kanım dondu ama sözlük.

zihinsel engelli genci hem köle gibi kullanıcak hemde para getirmeyince evden kovucak bunu yapanda öz babası hay ben öyle babanın şerefine , onuruna , namusuna sokayım ne diyeyim sözlük allah halilin yardımcısı olsun...
Benim hayatımda da olandır.
iki tane engelli kardeşim var. Birisi %74 raporlu. ikizim. Zihinsel engelli. Çok zahmeti yok. Kendi kendine yetiyor işte.
Diğeri ise %100 engelli raporlu. Serebral palsili. 20 yaşında. Yatalak. Karnında bir boru var ordan besliyoruz. (bkz: Gastrostomi)
Gırtlağında da bir boru var. (bkz: Trakeostomi) Nefesini oradan alıyor. Günde bin kere makineyle girip balgamını çekiyoruz. Ölmeyi bir türlü başaramadı. Ölmesi bizden çok kendisinin kurtuluşu. Çünkü çektiği acılardan biz kahroluyoruz.
Mutsuz bir ailem yok çok şükür. Bu sene elektronik mühendisliğinden mezun oldum. iş arıyorum falan. 26 yaşındayım. 140 kilo olduğum için askere almıyorlar. Zaten babamı yalnız bırakıp gitmek de istemiyorum. Neyse.
Babam sürekli "yaşın geldi bul birini evlen artık" diyor. Anam "birini bulalım da evlen" diye başımın etini yiyor.
Ama ben çıkıp da "hangi deli kız beni bu tiple başımda bu yükle sever, benle evlenmek ister amunağoyim" diyemiyorum. Bakarız bakarız.... Geçiştiriyorum sadece.
Beni bağlayan bişey olmasa bi motosiklet alır siktirolup giderdim uzaklara.
bir taşra şehrinde bayram arefesi ve giysi dükkanında çok çalışan yirmili yaşlarında bir kadın.. çok çalışan bir kadın... askeri ücrete çok çalışan zayıf bir kadın... ve aniden durması. başını elleriyle tutması. lanet müşterinin yirminci defa soracağı soru için onu çağırması.. onun hareketlenmesi ve aninden düşüp bayılması. gövdesinin bir teneke parçası gibisine yere düşmesi.. halbuki kuş gibi uçmalıydı. o kadar güzeldi. her neyse ayıltmak için mesai arkadaşının yarım litrelik suyu yüzüne boşaltması ve sersem bir şekilde açım demesi..
bankamatikte sıra beklerken, birkaç kişi önümde işlemini yapan bir aile mevcuttu. Bir küçük çocuk, bir anne ve bir babadan oluşan bu çekirdek aile, çocuklarına hangi tuşa basmalarını gerektiğini söyleyip çocuk da bu komutlara uyarken sıradaki diğer kişilerin ve tabi ki benim de sabrımız giderek tükeniyordu. Eminim herkesin kafasında aynı şey vardı. "Çocuğa tarif edeceğine kendin yapsana şunu bizim de işimiz gücümüz var". Nitekim bu düşünceyi önümdeki bayan dile getirdi. Adam arkasını döndü ve bayana çok kibar bir dille; "hanımefendi beklettiğimiz için üzgünüz ama biz körüz oğlumuza söylüyoruz bizim yerimize o yapıyor işlemimizi". Cümlenin bitmesi ile bu düşüncede olan herkesin yerin yedi kat dibine girdiğine eminim. Kadın durumu toparlamaya çalıştıysa da başarılı olamadı. Bu da alnımızda kara bir leke olarak kalmıştır.
Insanlarin kurnaz; sahtekar, rüsvetçi olanlarinin; saf, dürüst, hakkiyla is yapanlardan daha fazla kar etmeleri. Geçen köyümüzde yoksullar için para toplaniyordu. Parayi da emin sifatiyla imama teslim etti halk. Imam efendinin fakir diye lanse ettigi kisiler megerse hali vakti yerinde olan arkadaslariymis. Yalandan bir iki tane virane evi bir iki köylüye gösterip kendilerini fakir diye tanitmislar. Yanilmuyorsam 6- 7 milyar gibi bir para toplanmis ve o düzenbazlara verilmisti. Bu durumdan endiselenen bir köy ögretmenimiz olayi arastirmaya koyuldu ve köy imaminin bir kaç yildir yaptigi sahtekarligi gördü. Köye gelip durumu kõylülere anlatti. Fakat imam efendi ögretmene " sanane içkici dinsiz? Hayir isleri rahatsiz mi oldun deyince iki- üç köylü ögretmene daldilar. Gerçekten de içki içiyordu ama mükemmel biriydi. Sonrasi yüzü bayagi bir kanadi. Daha sonrasi da büyük ihtimalle tayinini isteyecek. Ne kadar konustuysak da ikna edemedik. Allah islah etsin! Ne diyeyim?
Cok yalnızım lan.
Arkadaşlarım gidip saçlarını rengarenk boyatırken benim gidip saçlarımı kestirip pişman olmam.
dünya da kötü bir görüntünün altında bunu organize eden bir devletin, iyi bir görüntünün altında kötü birilerinin organize etmesi kadar düşündürücü ve derin öğreticidir.
Bujiteri dükkanınin önünde dilenci bir Suriyeli ufaklık kız görmek. Kızın elindeki bir bucuk lirayla yalvaran gozlerle tezgahtaki kolyeyi istemesi. Satıcınin en sert hâliyle kızı kovup durması. Kız çocuğu canı ister diyerek kolyeyi almaya karar vermek. Bozuklukları birlestirince 10 tl lik kolye için 9 tl 75 kuruş çıkarmak ve satıcıya 25 kuruş da sizden olmuş olur çocuk sevinir demek ama adamın kabul etmemesi. O küçücük çocuk için 25 kuruş gözden cikarmamasi ve mecbur kagit para bozdurmak. O kolyeyi alıp kızın boynuna takmak ve adamın hiç utanmamasi.
En yakın dostunuza allahın selamını verememektir.

Çok özledim be dostum .. çook.
bugün bir komşumun mezarının yanından geçtim
33 yıl önce trafik kazasında ölmüştü
sevdiğimiz bir abimizdi
kazada kafasının büyük bir bölümü dağılmıştı
yıkayan imam bayıldı
kimse cesaret edip yıkamaya giremedi
hoca bizi çağırdı 2 arkadaştık ,daha askerliğiyapmamış iki delikanlıydık
içeri girdik
cımbızla beyindeki cam parçalarını temizledik
ağlaya ağlaya
bügün olsa yapamam ,yüreğim kaldırmaz
bu vesileyle andım ,allah cc rahmet eylesin .
Börekçideki börek porsiyon fiyatları uzun süredir içimi burkuyor.

Kıymalı kol böreği porsiyon: 5 tl.
patatesli kol böreği porsiyon: 5 tl.
Peynirli kol böreği porsiyon: 5 tl.

kıymanın kilosu: 35 tl.
Peynirin kilosu: 12 tl.
patatesin kilosu: 3.5 tl.

niye hepsinin fiyatı aynı amk?
sevgilinin daha önce biriyle 5 yıl çıkmış olması.
garajdaki boş yeri görüp aşağı koşarsın arabayı çekmek için tam aşağı indiğin anda garajı başkası kapar.
Sonumuz kötü gardaşlar. Bir savasta ve yahut bir kaosda ölecegiz.
okumak zorunda olmak.
çalışmak zorunda olmak.
evlenmek zorunda olmak.
kabullenilmek zorunda olmak.!
zorunda olmak.
çamaşır makinesi camında cep telefonu görmek.
Yete düşen telefona bişey olmaz deyip eline aldığında kırık bir cam görmek.~
ruhunuzda hissettiğiniz boşluğun doldurulamaması.
Nasıl bir TÜRKiYE de yaşıyoruz.
Istanbul ' da çok bilindik bir avm ' de şuna şahit olmuştum :
iki iyi giyimli minik çocuk oyun alanında koşuyor ardından da orta halli bir minik çocuk koşuyordu ve aralarında şu konuşma geçti :

- sen kürtsün , git . Senle oynayamayız.

- ben kürt değilem , kürt değilem.

inanın güleyim mi ağlayayım mı bilememiştim. Çocuk gibi saf , tertemiz canlılara bunlar öğretilir mi ?

Konu konuyu açtı bir de yeğenimi anlatayım. Böyle dünyalar tatlısı bir yeğenim var. Karşı binadaki , kendinden bir yaş büyük eyüp isimli bir çocuğu aşırı seviyormuş. Öyle ki sabah cama koşup " eyüp " diye bağırıyor , gördüğünde "eyübüm" diye sarılıyormuş. Sonra Kuzenleri onun bu sevgisini kıskanmış olacak ki ablama gelip "ama .. yenge eyüp'ün ailesi hdp'li , onla bu kadar samimi olmasına izin vermemelisin " demişler. Söyleyen de küçük velet.

Siyaset artık çocuklar arasında . işte benim içimi burkan bir detay.
cahilin biri ile tartışılır ve tartışmanın kazananı her zaman cahil Olur.
yüzlerce insanın yüreği kan ağlarken gülebilmek.
Vicdansızlığın bir sonucu olarak insanların utanma eşiğinin bu denli yüksek olması.