dikkat edilmediği takdirde kişinin hayatını yerle bir edebilecek güce sahiptirler. detaylara önem vermedikçe hayatınız -siz farkında olmadan- önünüze sert/kalın bir duvar örmeye başlar ve bir gün gelir o duvarın içerisinde can verilebilir.
illa ki hepimiz, hayatımızın belli bir döneminde, önemli ya da önemsiz herhangi bir sebepten ötürü, pencereye vuran yansımasından televizyonu izlemeye çalışmışızdır. yapmışızdır bence, şimdi birden hatırlamayabiliriz ama, yani yapmışızdır bence. bilmiyorum bence yaptık.
her sabah kalktıktan sonra traş olma zorunluluğu...
afrika'da açlıktan ölen çocuklar...
bir hamburgere 6.5 tl vermek...
yolda karşılaştığımız her taşra kökenliyi kıro diye yaftalamak...
yeni birine aşık olmak...
yeni birinden ayrılmak...
hawai gömleğin üstüne kravat takıp işe gitmek...
...
...
... *
ölümdür . ölmeden onun bütünlüğüne erişilmez , ordan burdan duyulur yakınla ölür , bebekler de . velhasıl kelam hayat için sadece bir detaydır ölüm , ölmek.
--spoiler--
''şimdilik... ölümüne kadar hayattasın''
--spoiler--
hiç geçmediğim bir sokaktan geçerken, iki küçük çocuğun diyaloglarına katılmak.
küçük kız hasta olmuş ve arkadaşına hastahaneye gideceğini söyler.çocuk ne diyeceğini bilmediğinden kısa bir sessizlik olur. ardından duruma benim müdahale edip erkek çocuğa, ona geçmiş olsun demesi gerektiğini söylemem ve küçük çocuğun ağzından çıkan, samimi bir geçmiş olsun kelimesi.üstüne bu kelimeyi kıza tanımlamak.geçmiş olsun ne demek biliyor musun? acımasın demek.
hayata nasıl nerede başladığınız nasıl hatalar yaptığınız değil hayatınızı nasıl bitirdiğiniz önemlidir. o son saniyede keşkeleriniz pişmanlıklarınız yoksa güzel bir hayatınız olmuş demektir.
ehliyet sinavindan cikan arkadasim sorularin birininde sekil oldugunu ve sekildeki polisin elini assaga yukari harek ettirdigini anlatirken(yavasla isareti heralde), tabi elini sekildeki polis gibi assagi yukari salladi. tam o anda onumuzde bi taksi durdu. ilginc bi rastlantiydi.
-erkekseniz ve abazansanız mini etekli bir kadının arkasından dönüp öküz gibi bakmayın, gidin efendi efendi evinizde osbirinizi çekiniz.
-güne başlarken işyerine ya da okula; kalabalık bir ortama giriyorsanız eğer, kendine güvenen ama çok da yüksek olmayan bir sesle: 'günaydın.' deyiniz. kendine güvenenen ses tonuyla, 'niye bağırıyor bu' ses tonu arasındaki ince çizgiye dikkat ediniz.
oysa farkı yaratan detaylardır asıl. lakin hiç kimsenin işine gelmediği için es geçer, günün birinde de duvara toslar kafa üstü, sonra da neden, niçin dememek lazım. hayat yapılan herşeyin faturasını keser insana mutlaka.
sevdiklerinle olup bir çay içmek güzeldir mesela, kendini kötü hissetmeden,sağlıklı bir şekilde gezip dolaşmak güzeldir. hayat ayrıntılarda gizlidir. zaman zaman görmeyiz. birini kaybeder gibi olsak korkarız. sık sık hatırlamak, kıymet bilmek gerikir aslında.
Nasil bakarsan öyle görünür hayat. Bu kadar basittir. Detay saklamaz içinde açiktir. Gösterir kendini. Yeter ki bil nerden bakacağini nasil bakacağini. O zaman mutlusun işte.
meselaaa, herkes kendini ağırdan sat, naza çek, önceliğin kendin olsun der. ben daha hiç sev sabret diye öğüt vereni görmedim. fakat mutlu insan da yok çevremde.. nasıl olacak böyle.
Ölüm gerçeğinden kaçma! Eğer ölüm gerçeğinden kaçarsan, sevdiklerinin hiç ölmeyeceğini düşünürsen ya da öleceklerini hiç bir zaman aklının ucundan geçirmezsen,bir gün ölüm sevdiklerini elinden alınca ortada kalırsın ve yıkılırsın.