yıl 2015 ti. ben bosanma surecindeydim. bir sene boyunca is yerinden bi cocuk cok destek oldu bana. o da yeni bosanmıstı. boyle flortoz bi durumlar. her gun mesajlasmalar filan. velhasılı ben resmi olarak esimden bosandım, ertesi gun bana mesaj attı: -bi daha beni arama.
aynı donemde en samimi kız arkadasım bi cocukla sevgili bi muddettir. kavga etmisler. ayrılar. kız arkadasım cok uzgun. gel dedim cocuga duygusal bi mesaj atalım. dosedim mesajı cocuga kızın agzından. velhasılı ertesi gun cocuk yumusadı, kızla bulusmaya geldi, barıstılar. arkadasım dedi kızım sen biliyorsun bu isi.
ben durur muyum aldım gazı:) hemen benim cocuga duygusal bir e-mail dosedim. aklım sıra o da bana geri donecek.
tek satır bile cevap vermeye tenezzul etmedi serefsiz:))))
yontemleriniz sadece sizin dilinizden anlayan ve sizi sevende sokermis.
hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayan,yaşadığı bütün olumsuzluklara göğsünü siper ederken bile bunlara hayatın tatlı cilveleri olarak bakmış,poliyanna’cılığın doruğunda, “hayat güzeldir” felsefesini sonuna kadar benimsemiş bünye bile,belki farkında olmasa bile, o hep görmezden gelinen, sanki öldükten sonra göte tıkılmak için birilerinin icat etmiş olduğu pamukla tanışınca, daha da bir görünür hale gelen gerçekler oluverir birden bütün yaşananlar.
Ahşap bir gemide, sessiz sakin denize doğru ayağını uzatip bir yandan sevgilinle hayal kurarken telefona gib'den mesaj gelmesi "yapılandırmis oldugunuz trafik cezasının ve Mtv odemenizin son günüdür" ve akabinde gerçek hayata dönüş.
geçen hafta hastanedeyken içimin en derininde yaşadığım acı veren andır.
o an kendi derdimi unuttum. insanın gözyaşı birikir genzine gelir de yutkunamaz hali vardır ya..
serum alıyordum yatıyordum yatağımda. yanımıza çok hasta olmuş bir bebek geldi. benim gibi serumluydu o da. kilolu bir bebekti damarı bulunamamış elinin üstüne takmışlar ama serumu ilerlemiyordu. bebeğin bileğine serum ilerlesin diye bastırdıkça benim içim acıyordu. serum hala ilerlemeyince annesi ve babası ''öl de kurtulalım artık!'' diye bir sürü şey saydırıyorlardı. bebek öyle bir ağlıyordu ki hiç susmayacak, ağlaması hiç bitmeyecek sandım. ne biz ailesine karışabiliyoruz ne de onlar bizi dinleyecek hal ve tavırdalardı. bir insan bebeğine neden öl der ki? yapmasaydınız o zaman kardeşim demek istersin ama olmaz. hır gür çıkmasın istersin.
o bebek şu an nasıl oldu, iyileşti mi, annesi ve babası ona kötü davranıyor mudur? soruları beynimde hiç bitmeyecek gibi.
Deşarj olamamak. Tatil yapamamış olmak. Lanet okula başlarken içimde okula dair hiç bir isteğin kalmayacak olması. Nefret ediyorum artık. Bir şeyler yapmak için debelenip gençlik dönemimi mahvetmek için olanca gayretimle ilerliyorum. 21 yaşındayım ancak 61 yaşında hissediyorum.
Ağzını kırdığımın yaz tatilinde tatil yapamamak iç burkar arkadaşlar.