Hayat aslında hayatı nasıl yaşadığınız nasıl sürdürdüğünüz ile ilgili. Neyi yapmaktan zevk alıyorsun mesela. Gitmek görmek istediğim yerleri görüyorum, geziyorum, kitap okuyorum ufkumu geliştiriyorum, ihtiyacım olan şeyleri alıyorum, yememe ve içmeme dikkat ediyorum. Yani yaşadığım hayattan zevk almaya çalışıyorum. Bunlar tabi ki parasız olmuyor. Gezmeme, kitaba, yeme-içmeme Bankkartla harcama yaparken aynı zamanda kazanıyorum, kazandıkça da harcayabiliyorum. Aslında bu bir tür devir daim gibi bir şey. Hayatı, anı yaşamak lazım.
Bok gibi. Güzelleştirmek için süreki çabalıyoruz, her şey için bir efor.
Çok yoruldum. Çok yoruluyorum.
Bazen güçlü bir çığlık basıp telefonu kapatıp sapsakin bir yere gitmek, şıpıdık terliklerimle dolaşmak istiyorum.
Yarını düşünmemek, tüm dertleri kısa bir zaman da olsa unutmak istiyorum.
Keşke bazen gerçekten hayatın tüm akışı dursa ve bize mola verdirse. Tamaam dese şu an senin için her şey durdu bu senin zamanın ne istiyorsan onu yap. Ama olmuyor, olmayacak.
Sen tümm bu akışta kendine anlar yakalamak için var gücünlr çabalayacaksın.
beklentiler ve düşüncelerden uzakta yaşayan herkesin tat alabileceği süreç. ama özellikle bu coğrafyada, hem hissedip hem düşünüyorsan ve bakmayıp görebiliyorsan depresyona girmeden, hayallerini gerçekleştirerek yaşayamıyorsun.
Bazı insanlar için başkalarının mutluluklarını ve hayallerinin gerçekleşmesini seyrederek ölene kadar zaman doldurma, oyalanma gerektiren bomboş ve anlamsız süreç.
Bazı şeylerin geri dönüşü ve çözümü olmuyor. Üzgün ve yıkılmış bir ruhu taşımakla görevlisin. Renksiz, tatsız, sıkıcı, depresif…
kimisi vatanını ayağa kaldırır, gençlerini umutlandırır, şereflendirir, yolunu açar, onuruyla yaşar ve daima anılır arkasından "ruhu şad olsun" denir.
kimi bir alyansla yola çıkar, saraylarda oturur, gençlerine "çapulcu", milletine "bunlar iyi günleriniz, daha neler yaşatacağım sizlere" der onun bunun piçini "kardeşleriniz" diye vatana sinsice sokar, bir eli yağda bir eli balda umursuzca yaşar, milleti bu hayatı yaşayan, yaşatan zat için daha hayattayken "bu ne zaman ölecek" diye bekletir. uğruna kanlar dökülmüş, canlar verilmiş vatan toprağına gömüleceği düşüncesi bile insanı isyanlara sürükler.
ve bizlerde bu hayatlar karşısında şaşkın yaşamaya çalışırız ve akıllanmayız.
Bazıları için hayallerini de gerçekleştiremediğin intihar da edemediğin salak bir süreç. Öyle sonun gelmesini anlamsızca, gereksizce bekliyorsun işte. Her gün aynı saçmalığa uyanıyorsun, her gece aynı saçmalığa uyuyorsun ve saçmalık sana sahip oluyor.
Sona kadar Allah’a inanıyorum ama bana küstüğünü ya da benden sıkıldığını da reddedilemez biçimde düşünüyorum. Bana uygun gördüğü ceza buysa çekeceğim, yapacak bir şey yok. Uzun süredir yok.
hayat bir köşe kapmaca,
köşeni bir kaptır da, gör.
düşene dost olur sanma
yolunu bir şaşır da, gör
ne dost kalır, ne sevgili
deli olur insan, deli
uzanmaz bir dostun eli
huzurunu kaçır da, gör.
(...)
ali tekintüre bestesiyle müslüm gürses'in seslendirdiği müthiş bir eski şarkıdır.