hayat

entry2351 galeri110 video7 ses1
    2183.
  1. Anlamını ararken yaşlandığın,bir şiir...
    5 ...
  2. 2184.
  3. 2185.
  4. 2186.
  5. Yoruma dayalıdır. Yorum, algıya dayalıdır. Algı, yaşananlara dayalıdır. Yaşananlar, bize dayalıdır. Biz, hayata dayalıdır. Hayat, yoruma dayalıdır. Başa mı döndük?
    3 ...
  6. 2187.
  7. Hayat bazen insanları, birbirleri için ne kadar çok şey ifade ettiklerini anlasınlar diye ayırır.
    10 ...
  8. 2188.
  9. iniş ve çıkışlar ile doludur.

    Ama indiğinden fazla çıkamıyorsun.
    1 ...
  10. 2189.
  11. boktandır.

    ama grafikleri güzeldir, gerçekçidir.
    0 ...
  12. 2190.
  13. Bir Gemiyle bilinmez sularda yolculuk etmek gibidir. Mücadeleyi kazananlar karaya ulaşanlardır. Başaramayanlar ise derinliklerde unutulur hayat da buna benzer; hata kabul etmez, acımasızdır.
    0 ...
  14. 2191.
  15. bele puşt gibi ibne gibi bir şey.
    0 ...
  16. 2192.
  17. 2193.
  18. 2194.
  19. Kendi kendine yetebildiğin kadar çekilir kıldığın yol.
    6 ...
  20. 2195.
  21. Hayat mutlu olduğun anların toplamıdır, gülüp eğlendiğin , güzel anılar biriktirdiğin tüm anların toplamıdır.
    0 ...
  22. 2196.
  23. Hayatı veren odur. Ve hayatı rızık ile idame eden de odur. Ve levazımat-ı hayatı da ihzar eden yine odur. Ve hayatın âlî gayeleri ona aittir ve mühim neticeleri ona bakar, yüzde doksandokuz meyvesi onundur.

    işte şu kelime; şöyle fâni ve âciz beşere nida eder, müjde verir ve der: Ey insan! Hayatın ağır tekâlifini omuzuna alıp zahmet çekme. Hayatın fenasını düşünüp, hüzne düşme. Yalnız dünyevî ehemmiyetsiz meyvelerini görüp dünyaya gelişinden pişmanlık gösterme.

    Belki o sefine-i vücudundaki hayat makinesi, Hayy-ı Kayyum'a aittir. Masarif ve levazımatını, o tedarik eder. Ve o hayatın pek kesretli gayeleri ve neticeleri var ve ona aittir. Sen, o gemide bir dümenci neferisin. Vazifeni güzel gör, ücretini al, keyfine bak.

    O hayat sefinesi, ne kadar kıymetdar olduğunu ve ne kadar güzel faideler verdiğini ve o sefine sahibi zâtın, ne kadar Kerim ve Rahîm olduğunu düşün, mesrur ol ve şükret ve anla ki:

    Vazifeni istikametle yaptığın vakit, o sefinenin verdiği bütün netaic; bir cihetle senin defter-i a'maline geçer, sana bir hayat-ı bâkiyeyi temin eder, seni ebedî ihya eder.

    Risale-i Nur / 23.Söz - 56.sayfa
    0 ...
  24. 2197.
  25. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2134966/+

    "...Hayat dediğin genellikle bir kitaptır.

    Kimi kalın kapaklı, ipekten üretilmiş kuşe kağıda yazılı ve bol sayfalı,

    kimi ince kapaklı ve saman kağıda basılmış.

    Kimi çocuk hikayesi olarak kalır.

    kimi polisiye,

    kimi gerilim,

    kimi macera,

    kimi korku, vb. türünde yazılmış.

    Gün gelir, Araya koyuverirler kitap ayracını (mezar taşını) ve kitabı kapatırlar.

    Her kitap kapatıldığında; henüz okunamamış, yaşanamamış sayfalar kalır.

    Her kitap kapatıldığında; -çoğunlukla- daha pek çok kitaba sığabilecek yoğunluktaki duygu yığınları havada asılı kalır.

    Her kitap kapandığında, daha yaşanamamış, dağ gibi hayal yığınları çöp olur.

    Her hayat yarım gider, yarım kalır ve yarım biter...."

    (Daha Yazılmamış kitaptan notlar, r.ö., s.42)
    10 ...
  26. 2198.
  27. Hayat, mayat diyorlar,
    Benim gözüm mayat'ta.
    Hayatın eksiği var,
    Hayat eksik hayatta.

    Çile
    0 ...
  28. 2199.
  29. 12 mart 2021
    Pozitif vaka sayısı:14940+1
    0 ...
  30. 2200.
  31. Evet, madem bu kâinatın en mühim neticesi ve meyvesi ve hikmet-i hilkati hayattır; elbette o hakikat-i âliye, bu fâni, kısacık, noksan, elemli hayat-ı dünyeviyeye münhasır değildir. Belki, hayatın yirmi dokuz hassasıyla mahiyetinin azameti anlaşılan şecere-i hayatın gayesi, neticesi ve o şecerenin azametine lâyık bir meyvesi, hayat-ı ebediyedir ve hayat-ı uhreviyedir, taşıyla ve ağacıyla, toprağıyla hayattar olan dâr-i saadetteki hayattır. Yoksa, bu hadsiz cihazat-ı mühimme ile teçhiz edilen hayat şeceresi, zîşuur hakkında, hususan insan hakkında meyvesiz, faydasız, hikmetsiz, hakikatsiz olmak lâzım gelecek.

    -Sözler, rnk
    1 ...
  32. 2201.
  33. 2202.
  34. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2142762/+

    Hayatımın Hâlıkıma bakan fıtrî vazifelerine ve mânevî faidelerine baktım. Gördüm ki hayatım, hayatın Hâlıkına üç cihetle âyinedarlık ediyor:

    Birinci vecih: Hayatım, acz ve zaafıyla ve fakr ve ihtiyacıyla Hâlık-ı hayatın kudret ve kuvvetine ve gınâ ve rahmetine âyinedarlık eder.

    Evet, nasıl ki açlık derecesiyle yemeğin lezzet dereceleri ve karanlığın mertebeleriyle ışık mertebeleri ve soğuğun mikyasıyla hararetin mizan dereceleri bilinir; öyle de, hayatımdaki hadsiz acz ve fakr ile beraber hadsiz ihtiyaçlarımı izale ve hadsiz düşmanlarımı def etmek noktasında Hâlıkımın hadsiz kudret ve rahmetini bildim; sual ve dua ve iltica ve tezellül ve ubudiyet vazifesini anladım ve aldım.
    ikinci vecih: Hayatımdaki cüz’î ilim ve irade ve sem’ ve basar gibi mânâlarıyla Hâlıkımın küllî ve ihâtalı sıfatlarına ve şuûnâtına âyinedarlıktır.

    Evet, ben kendi hayatımda ve şuurlu fiillerimde bilmek, işitmek, görmek, söylemek, istemek gibi çok mânâlarıyla bildim ki, bu kâinatın şahsımdan büyüklüğü derecesinde daha büyük bir mikyasta Hâlıkımın muhit ilmini, iradesini, sem’ ve basar ve kudret ve hayat gibi evsafını ve muhabbet ve gazap ve şefkat gibi şuûnâtını anladım; iman ederek tasdik ettim ve itiraf ederek bir mârifet yolunu daha buldum.

    Üçüncü vecih: Hayatımda nakışları ve cilveleri bulunan esmâ-i ilâhiyeye âyinedarlıktır.

    Evet, ben kendi hayatıma ve cismime baktıkça, yüzer tarzda mu’cizâne eserler, nakışlar, san’atlar görmekle beraber, çok şefkatkârâne beslendiğimi müşahede ettiğimden, beni yaratan ve yaşatan Zât, ne kadar fevkalâde sehâvetli, merhametli, san’atkâr, lütufkâr, ne derece hârika iktidarlı -tâbirde hata olmasın- maharetli, hüşyar, işgüzar olduğunu iman nuruyla bildim, tesbih ve takdis ve hamd ve şükür ve tekbir ve tâzim ve tevhid ve tehlil gibi fıtrat vazifeleri ve hilkat gayeleri ve hayat neticeleri ne olduğunu bildim. Ve kâinatta en kıymettar mahlûk hayat olduğunun sebebini ve herşey hayata musahhar olmasının sırrını ve hayata karşı herkeste fıtrî bir iştiyak bulunduğunun hikmetini ve hayatın hayatı iman olduğunu ilmelyakîn ile anladım.

    -Şualar, RNK, LUNAR MEMENTO.
    0 ...
  35. 2203.
  36. dünyanın en büyük orospu çocuğu ama inatlaşması zevkli.
    0 ...
  37. 2204.
  38. tek bilet hakkını veremezsen bilet yanar ve biter.
    0 ...
  39. 2205.
  40. Hayat, kudret-i Rabbâniye mu'cizâtının en nuranîsidir, en güzelidir. Ve vahdâniyet burhanlarının en kuvvetlisi ve en parlağıdır. Ve tecelliyât-ı Samedâniye âyinelerinin en câmii ve en berrakıdır.

    Evet, hayat, tek başıyla, bir Hayy-ı Kayyûmu bütün esmâ ve şuûnâtıyla bildirir. Çünkü hayat pek çok sıfâtın memzuç bir macunu hükmünde bir ziya, bir tiryaktır. Elvân-ı seb'a ziyada ve muhtelif edviyeler tiryakta nasıl ki mümtezicen bulunur. Öyle de, hayat dahi pek çok sıfattan yapılmış bir hakikattir. O hakikattaki sıfatlardan bir kısmı, duygular vasıtasıyla inbisat ederek inkişaf edip ayrılırlar. Kısm-ı ekseri ise, hissiyat suretinde kendilerini ihsas ederler ve hayattan kaynama suretinde kendilerini bildirirler.
    Hem hayat, kâinatın tedbir ve idaresinde hükümfermâ olan rızık ve rahmet ve inâyet ve hikmeti tazammun ediyor. Güya hayat onları arkasına takıp, girdiği yere çekiyor.

    Meselâ, hayat bir cisme, bir bedene girdiği vakit, Hakîm ismi dahi tecellî eder, hikmetle yuvasını güzelce yapıp tanzim eder. Aynı halde Kerîm ismi de tecellî edip meskenini hâcâtına göre tertip ve tezyin eder. Yine aynı halde Rahîm isminin cilvesi görünüyor ki, o hayatın devam ve kemâli için türlü türlü ihsanlarla taltif eder. Yine aynı halde Rezzak isminin cilvesi görünüyor ki, o hayatın bekâsına ve inkişafına lâzım maddî, mânevî gıdaları yetiştiriyor ve kısmen bedeninde iddihar ediyor.

    Demek, hayat bir nokta-i mihrakiye hükmünde, muhtelif sıfât birbiri içine girer, belki birbirinin aynı olur. Güya hayat tamamıyla hem ilimdir, aynı halde kudrettir, aynı halde de hikmet ve rahmettir, ve hâkezâ... işte, hayat bu câmi' mahiyeti itibarıyla, şuûn-u zâtiye-i Rabbâniyeye âyinedarlık eden bir âyine-i samediyettir.

    -Sözler, rnk.
    1 ...
  41. 2206.
  42. FazLa kurcaLamayın hayatı
    Vicdanınız temizse
    Yüreğiniz de güzeLse
    Yaşayın gitsin işte.

    Can YüceL
    2 ...
  43. 2207.
  44. Bediüzzaman'ın hayat hakkındaki bu tanımına hayran oldum.

    ''Hem anla ki, bu hayat madem kâinatın en büyük neticesi ve en azametli gayesi ve en kıymettar meyvesidir; elbette bu hayatın dahi kâinat kadar büyük bir gayesi, azametli bir neticesi bulunmak gerektir. Çünkü ağacın neticesi meyve olduğu gibi, meyvenin de çekirdeği vasıtasıyla neticesi, gelecek bir ağaçtır. Evet, bu hayatın gayesi ve neticesi hayat-ı ebediye olduğu gibi, bir meyvesi de, hayatı veren Zât-ı Hayy ve Muhyîye karşı şükür ve ibadet ve hamd ve muhabbettir ki, bu şükür ve muhabbet ve hamd ve ibadet ise, hayatın meyvesi olduğu gibi, kâinatın gayesidir.''

    -Lem'alar, Rnk.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük