bütün ödevlerin en zorudur. yapmamız gereken şeylerdir bunlar, kimse elimize üzerinde sorular olan bir kağıt tutuşturmaz, ama biliriz yapmamız gerekenleri. hissederiz, düşünürüz ve karar veririz. gündelik hayatın koşuşturması içinde unuturuz çoğu kez, aranacak dostları, uzaktaki aileyi, gidilecek yolu, hayatın omuzlarımıza bindirdiği görünmez dağları.
unutmak en büyük düşmanıdır varoluşun, unutulan ölmüştür çünkü. çünkü unutulunca ölünür. bir ödevimiz olduğunu hatırlamalı, bunu kendimize hatırlatmalıyız. balıkların hafızasıyla alay eden insan, kendi hafızasını bile unutur. ödevler son geceye ertelenir, sonra uyunur ve sınavlar kaçırılır. sürekli sınıfta kalan ama inatla derslere giren çocuk gibi oluruz. biz bir şey yapacaktık ama ne!
pardon, bakar mısınız? ben ne yapacaktım? size bahsetmiş olabilir miyim bundan? memento daki gibi kağıtlara yazıyorum hep ama onları nereye koyduğumu unutuyorum. siz gördünüz mü?
sevmek mi en büyük ödevimiz? zamanı durdurmak mı? kız kulesinin karşısındaki merdivenlere oturup güneşin batışını izlemek mi? hayallerimizin bize gülümsediği yere yürümek mi?
bir ödevimiz olmalı, böyle nemli bir kayanın üzerinde oturup elimiz çenemizde düşünmek mi? habu hayat ne kadar zordur haçen, ödevi bile bize aratıyor da!