bazen orta yerde duran bazen kenarda olup ama aslında sahnenin en önünde olmayı başarabilen imla yanlışlarını düzeltip kendini kendinden başka birşeye adayabilmiş sakin ruhlu kişilik. yabancı değilim diyenlerdenim.
burdaki fark ise senaryoyu bilmeden oyuna başlaması ve rolünü seçememesidir.
kimisi müzikalde rol alır, kimisi ise dramada...
kiminin oyunu tek perdedir, kimininse üç perde...
kimisinin oyununda dekor gözleri alacak kadar zevklidir, kimininse enkaz...
kimisinin ona yardım eden bir suflörü hep vardır, kimininse tökezledikçe bir tekme daha atan rol arkadaşı..
kimisi şanslı senaryodadır, kimisi ise bilemeden şansız bir senaryoyu oynar...
ama hayat her zaman sürprizleri getirebilecek interaktif tiyatro oyunu gibidir, kötü giden senaryolar her an değişebilir , güzelleşebilir. insan hayat tiyarosunda her zaman aynı rolde kalmaz...
allah ın uygun gördüğü ile şeytanın arzu ettiği arasında seçim yapılarak edinilebilecek roldür. adem in cennetten çıkarılışı ile başlamıştır. bir rüyada ya da bir filmde kamera önünde olmak gibidir, dünya hayatı.
bakara suresi
--spoiler--
36 - bunun üzerine şeytan onları(n ayağını) oradan kaydırdı, içinde bulundukları (cennet yurdu)ndan çıkardı. biz de: "birbirinize düşman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin için bir karar yeri ve bir nasib vardır." dedik.
37 - derken âdem rabb'ından birtakım kelimeler aldı, (onlarla tevbe etti. o da) tevbesini kabul etti. muhakkak o, tevbeyi çok kabul eden, çok esirgeyendir.
--spoiler--