hayat kurtarmak

entry14 galeri1 video1
    1.
  1. *1 - ) birini ölümden kurtarmak,
    2 - ) birini düştüğü kötü yoldan döndürmek ve ona kol kanat germek.
    1 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. lost un sezon 1 inde, dr. jack in sayısını hatırlayamadığım kadar gerçekleştirdiği olay.
    2 ...
  5. 4.
  6. pazar günü evde oturmaktan canım sıkılıyordu. birazda başım ağrıyordu. '' en iyisimi dışarı çıkayımda spor yapayım '' dedim. yaklaşık 40-45 dakika ağır tempo koştum. biraz şınav biraz mekik... yeteri kadar spor yaptığıma kanaat getirdikten sonra evin yolunu tuttum.
    adanada verimli çukurova tarlalarının can damarı kanallar vardır. işte bende bu kanal ın kenarından şivey şivey eve doğru yürüyordum. setin karşı tarafına geçmek için köprülü kavşağa geldim. tam o esnada köprünün altından garip sesler geliyordu. aklıma ilk gelen, '' birilerinin kanalda yüzdüğüydü.'' ama bu insanların köprünün altında ne işleri olabilirdiki. eğildim baktım neler oluyor diye. görünürde kimse yoktu ama ürkütücü ses gitgide bana doğru yaklaşıyordu. neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. tam o esnada kafamı kaldırıp etrafa baktım. benim bulunduğum bölgeye doğru 7-8 tane adam koşarak geliyordu. işte tam o esnada '' eyvah! '' dedim. tekrardan kafamı kanal a çevirdiğim an o manzarayla karşılaştım. 17 yaşlarında bir genç kanalın akıntısına kapılmış gidiyordu. tam o an işin esrarını çözdüm. köprünün altından gelen sesler, boğulan genci kurtarmak için kanala atlayanlardı. ama o insanlardan hiçbiri köprünün altından çıkmamıştı. ve çocuk gözümüzün önünde akıp gidiyordu. bir an nutkum tutulmuş. o anı tam hatırlamıyorum ama bir amcanın '' allah rızası için birisi atlasın '' diye haykırdığını duydum. o haykırış haytımın dönüm noktası oldu. allahın verdiği güç ile kendimi köprüden aşağı attım. daha önce hayatımda boğulan bir insan kurtarmamıştım ama benim en büyük şansım boğulan gencin hareketsiz olmasıydı. yani kurtarayım derken, benide tutup dibe çekme ihtimali yoktu. onun için bir iki kulaç ile arkasından yaklaştım. yaşadığını hissediyordum. vakit kaybetmeden sudan çıkarmam gerekiyordu ama onu yapacak gücüm yoktu çünkü kıyafetlerimle atlamıştım. sanki 250 kiloydum ve çocuk biranda canlanıp boynuma sarılacak sanıyordum. saliselerle karar vermek zorundaydım çünkü çocuğun ölmesine ramak kalmıştı. ona bir gram dahi olsa hava vermek zorundaydım. nefesimi tuttum suyun içine girdim alttan tutup kaldırdım. benim tahminim ne olduysa orda oldu. orada ona bir oksijen gelmiştir tahminimce. sonra ağırlığa dayanamadım ve çocuk elimden kaçtı. bu arada hani o köprünün altında olan gençler bana yetişmişti. ben boğulan genci kurtarmaya çalışırken diğerleride yardım etmeye başladı. ama akıntıdan kanalın içinde rahat hareket edemiyorduk. bu arada kanal etrafında onlarca insan çaresiz gözlerle bizi izliyordu. neyse! kanal içinde bir boğuşmadır gidiyordu. nasıl olduğunu tam anlamadım ama akıntıdan ben grubun en önüne geçmişim haberim yok. diğer kurtarma ekibide benim gibi bişeyler yapmaya çalışıyor du ve nasıl olduysa boğulan genç kanalın kenarına yaklaşmıştı. o esnada aklıma bir fikir geldi. kanal ın kenarında hafif bir çatlak gördüm. parmaklarımın ucuyla o çatlağı kavradım. cansız beden üzerime doğru geliyordu. fırsat bu fırsattı. bu sefer onu tutmak zorundaydım. allaha şükür ki bi aksilik olmadı ve cansız bedeni tuttum. kafasını sudan çıkarttım. bir elimle kanalın kenarındaki çatlağı tutuyordum, diğer elimle genci. onun kafasıyla benim kafam arasında 30 cm vardı. suratına baktım. bir hayat belirtisi aradım ama yaşayacağını biliyordum. o esnada diğer gençler birkez daha yetişti. 3 saniye geç kalsalar elim çatlaktan portacak birkez daha tepe taklak akıntıya kapılacaktık. işte tam o esnada biri bize halat attı. diğer gençler halatın yardımıyla boğulan genci dışarı çıkarttı. resmen saniyelerle yarışıyorduk. o esnada ambulans da gelmişti. herkes kazazedenin başına üşüştü bense kanalda bi başıma kaldım. ordan bir teyze ; ''çocuk kanalda kaldı yardım edin '' diye bağırdı. endişe edilecek bişey yoktu. bana bişey olmazdı. kanaldan çıkıp çıkmamam da umrumda bile değildi. önemli olan o çocuğun yaşamasıydı çünkü geçektende bir emek vermiştik. o emeğe rağmen o insan ölürse çok kötü olurdum. derken, ordan birileri ayağını uzattı ve benide kanaldan çıkarttılar. kalabalıktan göremedim ama ilk yardım ekibi ilk müdaheleyi yapmıştı. sonra hemen sedyeyle ambulansa bindirdiler. işte o zaman hayat kurtardığımızı anladım. eğer nabzı atmıyor olsaydı ambulansa koymaz üzerine gazete kağıdı örter ve beklerlerdi. o genç şimdi yaşıyor ve bende hayat kurtarmanın inanılmaz bir mutluluğu var. tarif edilemez bir duygu. hani derler ya! ; '' bir insanın ölümüne sebep olan bütün insanlık alemini öldürmüş gibi olur. bir insan ı kurtaran ise bütün insanlık alemini kurtarmış gibi olur. '' allah bana böyle birşey yaşattığı için ne kadar şükretsem azdır.
    bu arada paylaşmak istediğim bişey var. hani kanalın kenarında çocukla yüzyüze geldiğim an var ya! her nedense o esnada çocuğa bakıp yaşam tarzı tespiti yaptım içgüdüsel olarak. 17-18 yaşlarında , malum apaçi tarzlı biriydi. kulağındada küpe. eğer o çocuğa bir daha sokakta rastlarsam şunu diyeceğim ; '' çıkartlan o küpeleri ''
    1 ...
  7. 5.
  8. 6.
  9. zall'ın bu sözlüğü açarak yaptığıdır.
    0 ...
  10. 7.
  11. Tekme ile hayat kurtarmak *

    0 ...
  12. 8.
  13. doktorların yaptığıdır. açık ve net.

    (bkz: doktorlar)
    1 ...
  14. 9.
  15. 10.
  16. kaderimizi şekillendiren "Seçeneklerimiz ve tercihlerimiz" ise;

    birisi kendi yaşamını bir dayatmadan ibaret görüp intihar girişiminde bulunmayı tercih etse biri de çıkıp onun hayatını kurtarsa, kişinin tercihine dolayısıyla yazgısına müdahale etmiş olur mu?
    0 ...
  17. 11.
  18. ben olmasam hayatı kurtulur muydu bilemem fakat bugün onlarca kişinin önünde 14-15 yaşında bir kız çocuğunun boğazına takılan bir hap yüzünden yere yığıldı. nefes almıyordu ve titremeye bağlamıştı. etrafında toplanan onlarca kişi hiçbir şey yapmazken koşup yetiştim. basit birkaç hareketle tekrardan nefes almasını sağladım. hemen sağlık birimlerini arattım vs. sonra bu kızımız olaydan 30 dk sonra gelip teşekkür edip şahsıma bir kart hazırladı. sen benim kahramanımsın dedi. sarılıp ağladı. bir baba olarak bende ağladım. gurur değil hissettiğim fakat farklı bir hissiyatı. bilemem ama birilerine bu denli yardımcı olabilmek beni çok mutlu etmişti.
    sonra doktorlarımızı düşündüm. allah doktorlarımızdan razı olsun. ama doktorlarımız unutmasınlar ki amaçları hayat kurtarmak. maaş almak değil.
    1 ...
  19. 12.
  20. Yaya geçidinde kör gibi gidenleri kolundan çekerek çokça yaptığım iştir.
    0 ...
  21. 13.
  22. lisedeyken tarih hocamız insanların hayat kurtarması fikrini kabul etmiyordu. ablamın arkadaşının abisi yüzme bilmediği için havuzun giderek derinleştiğini bilmiyordu ve havuzda ben kurtarmıştım 2020 yazında.
    1 ...
  23. 13.
  24. tarih öğretmeni çok ayıp etmiş inandım ben. tebrik ederim.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük