mustafa kutlu’nun 2011 yılında dergâh yayınları’ndan çıkmış hikaye kitabıdır. kapağında bir gelincik tarlası resmi vardır, ardında ağaçlar ve köşesinde bir iki bulut olan mavi dar bir gök.
kapağı görünce kitabın adını yadırgamazsınız. kitabı okuduktan sonra ise kanaat getirirsiniz bu kitaba en çok yakışacak ismin bu olduğuna.
kısa, damağınızda güneşli bir tat bırakan, tebessümle okuduğunuz hikayelerle bezelidir. 5-6 sene önceki ilk okuyuşumda çimlere uzanmış, hikayeler arasında göğe bakıyordum. tavsiyem de güzellik algısının açık olduğu bir anda okunmasıdır. su gibi zaten, hemen bitiveriyor.
bir de mustafa kutlu ile ‘hayat güzeldir’ dedirten bir tanışma hikayem var ama onun yeri bu başlığın altı değil. (bkz: swh)
An itibariyle bitirdiğim bitirdikten sonra Hitler'e bir daha sövdüğüm acıklı bir filmdi. Çocukları banyo yaptırmaya diye götürüp asit suyunda yakan adamlara gezi yaptıracağız deyip içten duman veren kamyonetlere koyan nazi itleri hepinize lanet olsun. Ateşiniz bol olur inşallah.
